15 TEMMUZ 2016 yılının 15 Temmuz günü memlekette bir darbe girişimi yaşandı. Sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Bugün “yeni” Türkiye’nin o tarihteki “büyük direniş” sonrasında kuruldu 15 Temmuz 2016 akşamı gazeteci dostum Polat Yılmaz ile Afyon da açık alanı olan bir mekanda yemek yiyoruz,sohbet ediyoruz.Ankara ve İstanbul da bulunan tanıdıklardan telefon gelmeye başladı.Bir kalkışma […]
15 TEMMUZ
2016 yılının 15 Temmuz günü memlekette bir darbe girişimi yaşandı. Sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Bugün “yeni” Türkiye’nin o tarihteki “büyük direniş” sonrasında kuruldu
15 Temmuz 2016 akşamı gazeteci dostum Polat Yılmaz ile Afyon da açık alanı olan bir mekanda yemek yiyoruz,sohbet ediyoruz.Ankara ve İstanbul da bulunan tanıdıklardan telefon gelmeye başladı.Bir kalkışma olduğu ortaya çıktı.Ben eve geçtim.Olanları TV de izlemeye devam ettim.Kalkışma halkın dirayeti sayesinde önlendi.Sonrasında ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de bu örgüt ile uzaktan yakından ilgisi olanlar sorgulandı.Ceza alanlar oldu.Hatta o dönem Afyonda üç gazete uzun süre kapandı.
FETÖ darbesinin tüm darbeler gibi dış güçlerin bağlantısı olduğu kesindi. Amaç ülkeyi kargaşaya sürükleyip o hain emellerine ulaşmaktı.
ÜÇ ÖNEMLİ OLAY
Merkezi ABD Pensilvanya’da bulunan terör örgütü FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz’un bilinmeyenlerini görmek adına o dönem İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın kitabına bakmak lazım.
Kanlı günün yıldönümü öncesi, bilinmeyenleri “15 Temmuz Kıyam(et) Gecesi ve Milli Vuruş” adlı kitapta toplayan ve Boğaziçi Köprüsü’nde koruması şehit düşen Çalışkan, 15 Temmuz’un ilginç tesadüflerle geldiğini yazıyor. Darbe girişimi günü ve öncesi herhangi bir uyarı almadıklarını yazan İstanbul Emniyet Müdürü, sonradan değerlendirmesini yaptıkları 3 hadiseye dikkat çekiyor.
Buna göre, İldeki askeri yetkililer, 31 Mart 2016’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden, şifahi ve yazılı olarak, olası toplumsal olaylara müdahaleye yönelik bilgi ve belge istemiş. Bununla da yetinmeyen askeri makamlar, MOBESE kameralarına erişim talep etmiş. Ancak Başmüdür, bu ısrarlı talebi, “Polisi işlevsiz kabul eden bir anlayış” gerekçesiyle geri çevirmiş.
FULLER ELİ
Mustafa Çalışkan kitabında tesadüfün böylesi başlığı ile şunların anlatıyor ‘ 15 Temmuz günü, Amerikalı yetkililerin İEM’e canlı bomba eylemleri düzenleyen 100 kişilik IŞİD’li listesi gönderdi ve aynı gün geniş çaplı operasyon hazırlığı yaptık.
Bir diğer dikkat çeken unsur ise 15 Temmuz günü, ABD gizli servisi CIA’da görevli uzman ajanların Büyükada’da toplanması.
İşte, Çalışkan’ın kaleme aldığı o şüphe: “Şunu net olarak söyleyebilirim, CIA Ortadoğu Uzmanı Graham Füller, Türkiye’de yapılmış hemen her darbenin sağında ya da solunda mutlaka vardır. Darbelerin ucundan hep tutmuştur. Eşi CIA’da üst düzey temsilci olan Henri Barkey de muhtemelen bu işin organizasyonu için Ada’ya gelmişti.”
İÇ ÇATIŞMA PLANI
15 Temmuz’a ışık tutan kitapta “Hava Harp Okulu’nda C4 yüklü Minibüs” başlığı altında anlatılmış. Operasyonu, “15 Temmuz’da eğer başarılı olsalardı, hiçbirimiz bugün burada olmayacaktık” diyerek dile getiren Mustafa Çalışkan,
“Eğer başarılı olsaydı Ülkenin dört bir yanında aklımıza dahi gelmeyecek hadiseler yaşanacaktı. Mesela bizim o gün, Hava Harp Okulu’nda yakaladığımız bir minibüs var. Minibüsün içi patlayıcı madde dolu. C4 adı verilen bu patlayıcı, orta ölçekte bir konferans salonunu havaya uçurabilecek etkiye sahiptir. Bu minibüs 24 adet C4 kalıbı, 222 adet savunma ve taarruz tipi el bombası ile mühimmat doluydu. Darbeciler, bu aracı hangi amaçla Harp Okulu’na getirmişlerdi? Bizim düşüncemiz, bu bombalarla bazı yerlere sabotaj yapacaklardı. Mesela bir cami, cemevi, bir kilise. Bir iç çatışma yaşanacaktı. Cemevi bombalandığında, “Sünniler yaptı” denilecekti, ya da tam tersi.”
Mustafa Çalışkan’ın kitabında dikkat çeken kısımlar böyle.
KALKIŞMA ASKIDA KALDI
Aslında şu sorunun cevabını da bulmak lazım.
Darbe girişiminin daha kanlı yaşanmamasının sebepleri nedir?Kalkışma Neden askıda kaldı?
Bu sorunun cevabını bulmak adına Gazeteci Şükrü Küçükşahin’inm yazdığı kitaba bakmakta yarar var.
Şükrü Küçükşahin’e göre darbe girişiminin daha kanlı yaşanmamasının birkaç nedeni bulunuyor.
a. Dönemin Başbakan’ı Binali Yıldırım’ın erken saatlerde emniyet güçlerini uyarması ve teyakkuza geçirmesi”
b. Korgeneral Zekai Aksakallı’nın darbecilerin elinden kurtulup Şehit Astsubay Ömer Halisdemir’e talimat vermesidir. Bu sayede Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek isteyen darbeci general Semih Terzi’nin Ankara’ya daha çok özel kuvvet sevk etmesinin önü kesildi ve Özel Kuvvetler Komutanlığı ona teslim edilmedi.
c. Ve Cumhurbaşkanı’nın gece yarısından sonra halkı sokağa çağırması darbenin sonunu getirdi.
Sonuçta Her zaman her fırsatta her yerde söyledim: Darbeye karşıyım. Aklı olan, herhangi bir şekilde darbenin savunucusu olamaz. Her ne vesileyle ve kime karşı yapılırsa yapılsın, darbe ülkeye her zaman büyük zarar verir. Geçmişte örneklerini gördük ama ders almadığımız aşikar.
‘