10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyeti İkinci Başkanı İsmail Akar ‘Çok sayıda meslektaşımız işsiz. Karın tokluğuna çalışabilenler ise sansür kıskacı altında bulunuyor’ dedi. 10 Ocak 1961’de basın emekçilerine verilen hakların bugün mumla arandığını kaydeden AGC 2.Başkanı İsmail Akar, ‘Gazeteciler için bayram olarak ilan edilen “10 Ocak” önce “Çalışan […]
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Afyonkarahisar Gazeteciler Cemiyeti İkinci Başkanı İsmail Akar ‘Çok sayıda meslektaşımız işsiz. Karın tokluğuna çalışabilenler ise sansür kıskacı altında bulunuyor’ dedi.
10 Ocak 1961’de basın emekçilerine verilen hakların bugün mumla arandığını kaydeden AGC 2.Başkanı İsmail Akar, ‘Gazeteciler için bayram olarak ilan edilen “10 Ocak” önce “Çalışan Gazeteciler Günü”ne dönüştü. Fakat günümüzde yerel ve ulusal basın emekçilerinin çoğu işsiz. Şanslı olup karın tokluğuna çalışanlar ise sansür kıskacı yaşıyor. Ekonomik ve sosyal haklardan yoksun. En önemlisi ise iş güvencesi bulunmuyor’ şeklinde değerlendirmede bulundu.
“Arkadaşlarımız ekonomik sıkıntılar içindeler”
Afyonkarahisar’da yazılı görsel ve işitsel medya alanında 500’e yakın basın emekçisinin bulunduğunu belirten Akar, ‘Gece gündüz, yağmur kar, çamur demeden halk ile yönetilen arasında köprü görevi yapmaya çalışan basın mensubunun birçoğu asgari ücret düzeyinde maaş alıyor. Mesleği severek yapan arkadaşlarımız ekonomik sıkıntılar içindeler. Yarın garantileri olmayan gazeteciler tüm yaşadıkları sıkıntılara rağmen halkın gözü kulağı, sesi olma adına yoğun çalışmalarına devam ediyor’ dedi.
“Günümüzde 10 Ocak basın çalışanı için bayram değildir”
Ulusal medyada sıkça yaşanan el değiştirmelerle birlikte bugün ne yazık ki işadamlarının, müteahhitlerin elinde olduğuna vurgu yapan Akar, ‘Gazetecilik onurlu, şerefli bir meslek olmaktan çıkarılıp birer ‘işletme’, ihale kapmak için iyi bir ‘araç’ olarak görülmeye başlanmış ve bu yaklaşımdaki kişilerin eline geçen medya en iyi bildikleri işi yaparak gazeteciyi ‘fikir işçisi’ değil de tasarruf tedbirleri kapsamında ‘ilk gözden çıkarılacak’ birer ‘meta’ olarak görmeye başlamışlardır. Bu anlayış Türk basınında gazetecilerden birer ‘işsizler ordusu’ oluşturulmuştur. Sansür korku ve ürkeklik artmıştır. Bu bağlamda günümüzde 10 Ocak basın çalışanı için bayram değildir. Bir anma ve hatırlanma günü olarak kalacaktır. Ne zaman ki 56 yıl önce yasayla verilen haklarımızın tamamına yeniden kavuşuncaya, ülkemizde basın ve ifade özgürlüğünün tam anlamıyla yerleşeceği sosyal ekonomik ve siyasal anlamda basın emekçilerinin rahata kavuşacağı gün gazeteciler bayramı olacaktır. Unutmayalım ki demokrasi ve basın özgürlüğü birbirini tamamlar. Ülkede demokrasi artıkça basında sorunlar azalır. Demokrasiden uzaklaştıkça basın özgürlüğü yok olmaya mahkûmdur’ dedi.
Yarınlara daha umutlu baktıklarını kaydeden AGC 2. Başkanı İsmail Akar, ‘Her şeye rağmen7/24 halka haber vermek adına koşturan meslektaşlarımızı kutluyorum. Mutlu ve aydınlık yarınlar diliyorum’ şeklinde görüşlerini ifadelendirdi.