Günlerdir Afyon’da bir çalışma yapılıyordu. Başta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) olmak üzere bir kısım Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) tarafından cumhuriyetimizin 90. yılı nedeniyle bir kutlama hazırlığı vardı. Gün geldi çattı. Salı günü saat:14.00 den itibaren Anıt park elinde Türk Bayrakları ile gelen insanlar sayesinde gelincik tarlasına dönmüştü. Şarkılara, türkülere […]
Günlerdir Afyon’da bir çalışma yapılıyordu. Başta Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) olmak üzere bir kısım Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) tarafından cumhuriyetimizin 90. yılı nedeniyle bir kutlama hazırlığı vardı.
Gün geldi çattı. Salı günü saat:14.00 den itibaren Anıt park elinde Türk Bayrakları ile gelen insanlar sayesinde gelincik tarlasına dönmüştü.
Şarkılara, türkülere eşlik ediliyor. Sloganlar atılıyordu. 50 metrelik dev bir bayrak açıldı. Daha sonra İmaret yolu,Kurtuluş Caddesi üzerinden Kocatepe anıtının olduğu alana yürüyüş başladı. Yaklaşık 3 bin kişi tek şeride düşen yolun kenarından yürümeye devam etti. O sırada andımız okunmaya başladı. Polis müdahalesi sebebiyle andımız eksik okundu. Fakat eksik okunan andımız Kocatepe Anıtı’nda eksiksiz yeniden okundu.
Afyon’da yürekli insanlar polis kordonu altında alanlara çıkarak cumhuriyete sevgisini gösterip sahip çıktıklarını haykırdılar hep bir ağızdan.
3 BİN CUMHURİYET SEVDALISI ANITPARK’TAYDI
Anıtpark’ta bin 500 kişi ile başlayan yürüyüş çevreden katılımlarla birlikte 3 bine ulaşıyordu. Yol boyunca bazı apartman camlarından balkonlarından bu yürüyüşe destek veriliyordu.
Kadını, erkeği, yaşlısı genci, başörtülüsü, başı açığı tek bir yürek olmuştu.
“Türkiye laiktir laik kalacak!”
“Tayyip şaşırma, sabrımızı taşırma.”
“Tayyip baksana, kaç kişiyiz saysana.”
“Ne mutlu Türküm Diyene!”
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz!”
Grubun attığı aklımda kalan sloganlarıydı.
Bana göre Afyon da tarihi bir yürüyüştü.
Sol düşüncede olanlar ilk kez böylesine kalabalık ve coşku içinde caddeleri doldurmuştu.
Bazı olumsuzluklar olmadı değil.
Örneğin, bir hafta öncesinden hazırlanan anons aracının yürüyüşe bir saat öncesi bozulması gibi.
Örneğin bazı kişilerin kalabalığı ve coşkuyu gördükçe rol çalmaya kalkması gibi.
YANDAŞ MEDYA OLAYI ÇARPITTI
Fakat.
Bu olayı çarpıtmak bu işe emek verenlere en hafif tabiri ile saygısızlıktır.
Bu çarpıtma işi nereden çıktı diyecek olursanız?
Cihan Haber ve İhlas Haber ajanslarının yaptıkları haberlerden:
“500 kişi vardı. CHP İl Başkanı ile polis tartıştı ve Skandal : CHP’liler andı yanlış okudular.”
Haberin özeti böyle.
Bazı gazeteler ve internet siteleri bu haberleri kullandılar.
Bazı televizyonlar da bu haberi ekranlara taşıdılar.
Taraftarlık, yandaşlık ancak bu kadar olur.
Bu haberi yapanlar sayı saymasını mı bilmiyor?
Her bir sırada 15 kişi vardı.
Yani o hesaba göre 35 sıra ancak vardı.
Doğrusunu Afyon’u bilenler hesaplasın.
Grubun başlangıcı müze kavşağında iken sonu İmaret Camii önündeydi.
Andımız kaldırılırken sessiz kalanların, hatta alkış tutanların “CHP’liler Andımız’ı yanlış okudu” demesi abesle iştigaldir.
Dahası bunu skandal başlığı ile kamuoyuna taşımak yanlıştır Skandal ne demek birlikte bakalım isterseniz. Skandal::Büyük yankı uyandıran, utanç verici veya küçük düşürücü olay.
Yani andımızın bir kıtası eksik okunması utanç verici,küçük düşürücü bir olay mıdır?
Bunun yorumunu okuyucularımıza bırakalım.
GÜVENİLİR HABERCİLİĞİN YOLU TARAFSIZ OLMAKTAN GEÇER
Gazetecilikte iki temel kural vardır:
Haber kutsal.
Yorum hürdür.
Basın mensubu olarak herkesin siyasi düşüncesi vardır.
O siyasi düşüncesine göre yorumlar yapabilir.
Ancak:
Habercilik kutsaldır. Orada tarafsız, yansız olmak zorundayız.
Güvenilir, inanılır haberciliğin yolu buradan geçiyor.
29 Ekim kutlamalarına emniyetin abartılı önlemleri olmasına rağmen katılan cumhuriyet sevdalılarını kutluyorum.
Daha önce de yazdım.
Bir kez daha yazalım.
Tarihin en güzel yerinde son sözü direnenler söyler!