Büyükşehir yasası henüz tasarı halinde iken bu köşeden çağrı yaptık: “Afyonkarahisar Büyükşehir olmalıdır” dedik. Sağ olsun bazı basın mensupları ilgi gösterdi, bazıları ise göstermedi. Siyasiler ise görmezden gelmeye çalıştı, Sayın Bakan duymazdan geldi, Belediye Başkanı topa hiç girmedi. Muhalefet; “biz parti olarak bu yasaya karşıyız, bu yasa Türkiye’yi bölecek, istemeyiz” dedi. Sivil toplum kuruluşları; Silivri, İmralı, BOP, Suriye, Arakan, Ali Çetinkaya, İskilipli Atıf […]
Büyükşehir yasası henüz tasarı halinde iken bu köşeden çağrı yaptık: “Afyonkarahisar Büyükşehir olmalıdır” dedik.
Sağ olsun bazı basın mensupları ilgi gösterdi, bazıları ise göstermedi. Siyasiler ise görmezden gelmeye çalıştı,
Sayın Bakan duymazdan geldi,
Belediye Başkanı topa hiç girmedi.
Muhalefet; “biz parti olarak bu yasaya karşıyız, bu yasa Türkiye’yi bölecek, istemeyiz” dedi.
Sivil toplum kuruluşları; Silivri, İmralı, BOP, Suriye, Arakan, Ali Çetinkaya, İskilipli Atıf Hoca, demokrasi, yeni Anayasa dahil her konuda laf etti, kendi şehirlerininBüyükşehir olması için Allah razı olsun bir kelam etmediler.
Ulusal yayın yapan bölgesel televizyon kanalı, sabah akşam Eskişehir lüle taşını anlatan programları tekrar tekrar izletti, ama bu konu ile ilgili tek bir kelam etmedi. Onlar zihinlerini mevcutta Büyükşehir olan Eskişehir’e yordukları için, “bizim Eskişehir’den neyimiz eksik, ne yapsak ne etsek zaten onlara yaranamıyoruz, bari kendi ilimizi büyütelim” diye hiç düşünemediler.
Okurlarımıza gelince; bizi okuyup, görüşlerini dile getirenlerin bazı okurlarımız bu projeye inandı, bize destek verdiler “niçin olmasın” dediler, bazıları ise tam tersini yaptılar biziti’ye aldılar.
“Afyon önce şehir olsun, sonra Büyükşehir olsun” türünden afili laflar ettiler. Sanki Büyükşehir olan iller Afyonkarahisar’dan daha modern, daha kalkınmış şehirlermiş gibi bu elbiseyi bedenimize büyük gördüler. Büyükşehir yasasından faydalanacak Tekirdağ’ın,Mardin’in il merkezlerinin Afyon’un yarısı kadar olduğunu hesap etmeden, bu şehirlerin birçoğunda ne Afyon kadar ulaşım kolaylığının, ne Afyon kadar turizm potansiyelinin ve lüks otelin olmadığını bilmeden yorum yaptılar.
Daha doğrusu yazarı ile, çizeri ile, siyasetçisi, bürokratı, işadamı, sanayicisi ile, vatandaşı ile Afyonkarahisar şehri olarak Büyükşehir olma cesaretini, arzusunu gösteremedik. Kendimizi Büyükşehir’de yaşamaya layık bulmadık.
Bu arada, biz bu fırsatı burnumuzun tersi ile iterken, bizim ile aynı durumda bulunan ve benim defalarca birlikte hareket etmemiz gerektiğini söylediğim Ordu İli bu sevdadan vazgeçmedi.
Oturup kaderlerine razı olmadılar, çalıştılar.
İdarecileri; “Japonya senin, İspanya benim, Bosna Hersek hepimizin” deyipgezme tozma ile vakit geçirmediler. Vilayetin bütçesini gezi için, zevk için, sefa için harcamak yerine şehirleri için harcadılar. Vatandaşlarının önüne düştüler, önderlik ettiler, liderlik ettiler, çaba gösterdiler, fedakarlık ettiler.
Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında bu işe soyundular, daha senesi dolmadan 10 ayda başardılar.
Biz başaramadık, ama Ordulu’lar başardılar.
Çünkü oturarak başarılı olan tek varlık tavuktur.
Orduluları yürekten tebrik ediyorum.
* * *
Peki Ordu Vilayeti, son yılların en büyük organizasyonuna nasıl imza attı?
İşin özü şu, Ordu dışında yaşayan İstanbul‘daki 493 bin Ordulu ile bir oldular, 55 bin kişinin nüfus kaydını taşıyarak memleketlerini Büyükşehir statüsüne hazır hale getirdiler.
“Orduspor’un 1. lige çıkması gibi ilimizin de Büyükşehir olarak süper ligdeki iller arasında olmasını istedik. Yaşadığımız Büyükşehirlerde gördüğümüz hizmetleri memleketimizde de görmek istedik. Amatör kümede mi kalalım, süper ligde mi olalım, diye sorduk. Aldığımız yanıt üzerine başladık çalışmaya” diyerek yaptıkları işi özetliyorlar.
Peki biz aynısını başarabilir miydik, aynı imkan bizde yok mu idi?
Şimdi bu soruların cevabını arayalım.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları’na göre, Türkiye genelinde -yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız hariç- 1 milyon 62 bin 317 Afyonkarahisarlı yaşıyor. Bunlardan sadece 634 bin 774’ü Afyonkarahisar’da yaşamayı tercih ediyor.
Yani şu anda, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde olup, ilimizde ikamet etmeyen tam427 bin 543 hemşerimiz bulunmakta. Bu rakama yurtdışındakileri dahil ederseniz rakamyarım milyonu aşıyor.
Afyon Diasporası adını verebileceğimiz yarım milyon insanımız var.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ile, bir kişi doğduğu yerin adresini birinci adresi, yaşadığı yerin adresini ise ikinci adresi olarak kayıt ettirebiliyor. Ordulular bu imkandan faydalandılar.
Şimdi biz aynısını yapmış olsak, şehir dışındaki hemşerilerimizin yüzde 10’ununa ulaşsak şu anda Büyükşehir olmamız hiçte zor değildi. Bu seçenek yurtdışında olanlar içinde geçerli. Eğer büyüklerimiz Emirdağ Belediye Başkanı Cengiz Pala’yı dinlemiş olsalardı. Sadece Brüksel’deki Emirdağlı hemşerilerimizin yarısı ile bile bu sorunu çözebilirdik.
Aslına bakarsanız hala bu yöntem kullanılabilir durumda. Ama biz gerçekler yerine hayallere dalıyoruz, Akşehir’i Afyonkarahisar’a bağlamak gibi bir ütopyanın peşine düşüyoruz.
Yazımın başlığında belirttiğim ve Ak Parti Milletvekili Sayın Halil Ürün’ün Akşehir’in ilimize bağlanması projesi, her ne kadar Büyükşehir olmamız için duyulan bir özlemin, yapılan bir gayretin işareti olsa da, sayın Vekilin tüm bu iyi niyetine rağmen, bu konuda gayret gösteren ve çözüm üretme gayreti gösteren tek siyasetçi olmasını takdir etmemize rağmen, tarihte Akşehirli Nasrettin Hoca’nın yoğurt tutması için göle maya çalması ile eşdeğer bir hadisedir. Bu projenin –maalesef- hiçbir zaman uygulamaya geçmeyeceğini, Akşehir’in Afyonkarahisar’a bağlanması için referandum kararının bile alınmayacağını söylemek için medyum olmaya gerek yok.
Çünkü kendisi il olmayı bekleyen Akşehir’in referandumla Afyonkarahisar’ı tercih edeceğini beklemek, gölün yoğurt tutmasını beklemekle aynıdır.
Ayrıca Konya gibi çok büyük ve köklü bir Büyükşehir Belediyesine zaten bağlı olan Akşehir’in Afyon’u tercih etmesi Mercedes’ten inip, yerli otomobile binmesi gibi bir vaka olacaktır.
Bu nedenle “ya tutarsa” mantığıyla hareket etmek yerine Ordulu’lar gibi çalışarak, çaba göstererek, kendi kaynaklarımız ve insan gücümüzle bu işi başaralım.
Yok eğer ilçe transferi yapılacaksa eğer bu konuda daha istekli olan Dumlupınar veAltıntaş’ı ilimize bağlar, ayrıca 30 bin kişinin de nüfus kaydını taşıyabilirsek eğer,
Hem Büyükşehir oluruz, hem hava limanının rövanşını Kütahya’dan almış oluruz.
Büyükşehir olmak için ve de hava limanını Afyon topraklarına dahil etmek için hala şansımız var.
Bu işin sırrı oldukça basit. Bu sırrı öğrenmek için Japonya’ya, Belçika’ya, İspanya’ya,Saray Bosna’ya gitmenize de gerek yok.
Ordu Valisini, Belediye Başkanını, Milletvekillerini aramanız yeter. Onlar size ne yapmanız gerektiğini izah edeceklerdir.