Hafta başında aylardır beklenen demokratikleşme paketi açıklandı.Bazı insanların paket konusunda büyük beklentileri vardı.Daha özgür bir ülke olacaktık.Yasaklar kalkacaktı.Düşünce suçlarından içerde olanlar umut ışığı bekliyordu.Ancak görünen köy kılavuz istemez misali açıklanan paket beklentileri karşılamayacak diyenleri haklı çıkardı.

Paketin önemli maddelerini paylaşalım;

Pakette andımız kaldırıldı.Artık okullarda ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım. İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene ‘ sözlerini içeren andımız olmayacak.

Doğrusunu isterseniz bu andı okuya okuya büyüyen yetişen ve devlet yönetimine gelenlerin bu sözlerin hiç birisine uymadığını gördük yıllardır.

Türk olduğunu söylemekten utananların.Doğru olmayanların,tembel olan hırsızlığa,yolsuzluğa bulaşanların Atatürk’ü sevmeyenlerin gün be gün arttığı bir ülkede bu andın anlamı kaldımı ki? Olsa ne olur olmasa ne olur artık.

Pakete baktığımızda özgürlük yok.Yasakların kaldırılması yok diye haksızlık etmeyelim Çünkü kamuda türban serbestliği var açıklanan pakette.TSK,Emniyet ve Yargı dışında türban artık serbest.Sanki 5-6 yıldır yasak uygulaması varmış gibi.

Seçim sistemi için 3 altarnatif olacak ve bunun üzerinde çalışılacak.

Farklı dil ve lehçelerde eğitimin özel okullarda önü açıldı.Unutmadan w,x .q harfleri alfebemize giriverdi paket sayesinde

Siyasi partilere hazine yardımı yüzde 3 oy alan her partiye yapılacak.

AKP,CHP ve MHP dışında yüzde 3 barajını geçen BDP dışında tek bir parti varmı?

Yani küçük partiler yine hazine yardımını rüyasında görecek.

15 milyon alevilerin beklentisine Nevşehir Üniversitesinin adı ‘Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’ olarak değiştirilerek.Onlara elma şekeri verildi.

Doğrusunu isterseniz paketten bir beklentim yoktu.O nedenle hayal kırıklığınada uğramadım.Sistemi yönetenler kendi idolojisini perçinlemek adına böylesi paaketler yapar.

Beni asıl şaşırtan olay Afyon’da badem bıyıklı bir sendika başkanının andımızın kaldırılmasıyla ilgili yaptığı yorumdu.Sözüm ona andımız faşizan bir uygulamaymış.

Bu sözün üzerine bu ve bu gibi düşünenlere faşizmin tarifi yapsak meramımızı anlatırız sanırım.

Faşizmde toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan bir tek ideoloji bağlayıcı olarak ilan edilir. Gerek devlet gerekse de iktidarın dünya görüşüne göre ve lider ilkesine göre örgütlenir ve belirlenir. Basın ve yayın kuruluşlarının mevcut ideolojiye göre yayınlar yapması zorlanır. Hakim görüşe zıt düşünceler ve muhalif seslerin çıkması çeşitli baskı unsurlarıyla önlenir. Aykırı yayın yapanlar sansürlenir, kapatılır veya başka türlü yollarla engellenmeye çalışılır. Böylece hakim düşüncenin karşısına farklı düşüncelerin çıkmasının önüne geçilmiş olunur ve tek tip düşünce, toplumda baskın hale getirilir. Faşizmin boyutu, bu koşulların ne kadarının somut olarak uygulamaya geçirildiğiyle doğru orantılıdır.

İşte faşizm budur.