Batı her zaman, zamanların her birinde kalleş olmuştur.
Her olayda ikili davranır.
Daima kafalarının ardında ikinci bir plan yatar.
AB’ye girmeyi ümit ederek, nesiller kaybolup gitti.
Yıllardır Türkleri içlerinde görmek istemeyeceklerini savundum, durdum.
Girdik, giriyoruz diye yılları geride bırakmaya devam ediyoruz.
Yerimizde sayıyoruz.
Ağzımıza bir lolipop şeker verip, bununla zaman öldürüyorlar.
Son numaraları Türkler vizeszi AB’ye girip çıkabileceklerdi. Bin türlü bahaneyle engel çıkarmaya devam ediyorlar.
Hani yıllardır 3 milyona yakın Suriyeli sığınmacılarla ilgili 6 milyar Euro’luk anlaşma ne oldu?
Ses, seda yok.
Kıvırıyorlar, kalleşşçe davranıyorlar. Ege’nin güvenliğini ele geçirdiler. Paraları göndermeselerde olur.
Merkel!
Koca Almanya’nın ve AB’nin büyük gücü. Büyük beyinler ve büyük ağızlardan küçük laflar çıkarmakta batılılara aittir.
Türkiye’yle oynadılar.
Ülkeyi yalnız bırakmayı başardılar.
Türkiye büyük bir devlettir. Bin yıldır yokedemediler. Bundan sonra da yok edemeyecekler. Bütün planlara ve kalleşliklere rağmen bu realite değişmez bir kaderdir.
Türkiye sıkıştığı bu ortamdan kısa bir sürede kurtulacaktır.
Nasıl mı?
İç barışla.
Birlikle, aynı hedefe ok atmakla olur bu işler.
Eğer çatlak sesler çoğalırsa, iç barış terkedilirse o zaman kork.
Kork Allahtan korkmayandan.
Asırlar bize tuzakların nasıl bozulacağını öğretmişti. Bunları unuttuk.
Şimdi hatırlama zamanı.