Son yazımızda siyasilerin mesajları sonrası yaratılmaya çalışan gerginliği ele alarak şu cümleleri paylaşmıştık.
Ayrıştırma, ötekileştirme ve gerginlik.
Gerginlik yaratıp kendi saflarında sıklaştırma hesabı.
Bakın bu gergin fay hattı bunu yapanlara fayda yerine zarar getirir.
Bir tarafta ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ dilini kullananlar.
Diğer tarafta ‘Bölmek parçalamak adına bizden olanlar bizden olmayanlar ‘ daha ilerisi bizimkisi ötekisi demek doğru değil.
Birlik beraberlik kardeşlikten huzur gelir. Demokrasi her daim iyidir.
Bu böyle biline…
Biz cumartesi günü böyle bir yazıyı kaleme almıştık.

Erzurum da İmamoğlu’na saldırı
Ve Pazar günü İBB Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı aday adayı Ekrem İmamoğlu Erzurum’da bir avuç çapulcunun saldırısına uğradı.
Otobüs üzerinde konuşması sırasına İmamoğlu ve onu dinleyenlere kaldırım taşlarından tutun mermer parçalarına kadar ellerine ne geçti ise topluluğun üzerine atıyordu.
Kadınlar çocuklar ve insanlar bir elinde bayrak yüzleri kan revan içindeler.
İmamoğlu defalarca güvenlik güçlerini, İl Emniyet Müdürü ve Valiyi görevlerini yapmaya çağırdı. Nafile.
Sonrasında konuşmasını yarıda kesen İmamoğlu olayların büyümesine engel oldu ve Erzurum’daki yaralanan 14 kişinin sağlık bilgisini alarak İstanbul’a döndü. İstanbul havaalanında İmamoğlu’nu binlerce kişi karşıladı ve geçmiş olsun dileklerini iletiyordu.
Erzurum Emniyet Müdürü ve Vali (Vali Okay Memiş memleketi Giresun’dan milletvekili adaylığı istiyordu) ile İçişleri Bakanı Soylu bu olayları İmamoğlu’nun provoke ettiğini gösterilen miting alanında değil de esnaf ziyareti esnasında konuşma yaptığını söylüyordu.
Şimdi sebep gerekçe ne olursa olsun.
.Ey Erzurum da ki bir avuç çapulcu ve onları alkışlayan destekleyenler iyi bilsin ki kaostan beslenmeye çalışanlar böylesi olaylara sebep olanlar karşınızdakini değil. Sizi yaralar.
Kaos; kaosu yapanları yakar.
Bu ülkede her kesin özgürce düşüncelerini anlatmaya söylemeye hakkı vardır. Siyaset yapanların ise seçim dönemlerinde bu hakkı analarının hak sütü gibi helaldir. Ona kaba kuvvet gösterip susturmaya çalışmak korkunun ifadesidir.
Öylesi eylemler yaranmaya çalıştıklarını yaralar. Onları vurur.
Afyonkarahisar ve Erzurum
Bakın Afyonkarahisar mitingini hatırlatayım ben size Erzurum Valisi ve Erzurum Emniyet Müdürü.
İlimizde cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener konuştu.Vali Kübra Kuran Yiğitbaşı mitinglerin olaysız geçmesi adına teyakkuz halindeydi
.İl Emniyet Müdürü Ali Temiz miting öncesi,miting sonrasında ve miting esnasında ekiplerinin başında güvenliğin sağlanması konusunda çaba gösterdi.
Dahası miting sırasında Meral Akşener’in bariyerlerin kaldırılmasını talebini bile olumlu karşılayıp bariyerlerin kaldırılması talimatını verdi.
Erzurum sağ oyların tavan yaptığı bir il evet. Afyonkarahisar’da öyle değil mi?
Seçmen tercihidir saygı duyulur.
Ama aynı Erzurum TUİK’in açıkladığı 2023 illerin gelişmişlik sırasına göre 27.
Ekonomi 53. Eğitim de 52, Sağlık 14,Güvenlik 20, Kent Hayatında 73 ve Kültür Sanat’ta 28. Sırada yer alan bir il.
Merak Ettim Afyonkarahisar’a baktım.
Afyonkarahisatr gelişmiş illerde 58,ekonomide 46,Eğitimde 53,Sağlıkta 35,Güvenlikte 32,Kent Hayatında 67 ve Kültür Sanatta ise 68. Sırada.
Yani
Erzurum ve Afyonkarahisar diğer illere göre oylarını vermesine rağmen yeterli hizmet ve yatırım alamayan iller.
Ey Erzurum senin kızman hesap sorman sorgulaman gereken 21 yıldır iktidarda olan ve ona yandan destek verenler mi yoksa Millet İttifakı ile onun Belediye Başkanı mı?
Sen benim yaşadığım il veya ilçemi bu sıralara layık görmüyorsun.21 senedir bir arpa boyu ilerlememiş sitemini edilecek adres muhalefet mi?
Evet o hesabı soracağın yer ise sandık. Sadece sandıktır.
Öyle eline taşları alarak tik tok canlı yayınları sosyal medya canlı yayınları açarak kendince efelenmek masum ve çaresiz insanlara saldırmak en hafif deyim ile insanlık dışıdır.
Sonuç olarak;
Seçimlere üç gün kaldı. Böylesi saldırıların son olmasını umuyor ve bekliyorum.
Ayrıca siyaset yapanların bu konularda ateşe körükle gitmek yerine sakin ve sağduyulu olması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyorum.
Demokrasiyi taçlandırmak zorundayız. Şiddete prim vermeyelim. Onların sırtını sıvamadan her türlü şiddete karşı durmak zorundayız. Böylesi provokasyonun önüne geçmenin tek bir yolu var.Sağduyulu ve soğukkanlı olmaktır.
Millet ne derse o olur.
Söz milletin şimdi. Sandık Pazar günü önümüze konuyor.
Mutlu ve aydınlık yarınlara…