Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basının sorunları konuşuldu. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca ve Polat Yılmaz stüdyoda hazır bulunurken Gazeteci Ertuğrul Sevim ise telefonla katılarak görüşlerini aktardı. “KDV bu salgın sürecinde yüzde 1’e indirilmeli” 10 Ocak’ın basının dayanışma günü olduğunu söyleyen Gazeteci […]
Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle basının sorunları konuşuldu. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu Basın Odası programına Gazeteciler Ahmet Tunca ve Polat Yılmaz stüdyoda hazır bulunurken Gazeteci Ertuğrul Sevim ise telefonla katılarak görüşlerini aktardı.
“KDV bu salgın sürecinde yüzde 1’e indirilmeli”
10 Ocak’ın basının dayanışma günü olduğunu söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “10 Ocak 1961’de çıkan 212 sayılı yasa ile basın çalışanlarına bazı haklar getirilmişti. Bugün basının bazı düzenlemelere ihtiyacı var. İnternet medyasına çeki düzen verilmeli. Cumhurbaşkanlığı tarafından gündeme getirilen hukuki ve ekonomik reform çalışmaları olduğunu biliyoruz. Bu çalışmalar kapsamında basın çalışanlarının taleplerinin de dikkate alınması lazım. Basın için KDV hiç olmazsa bu salgın sürecinde yüzde 1’e indirilmelidir. RTÜK ödemeleri, telif ödemeleri ve uydu frekans ücretleri 6 aylık süreyle ertelenmeli.Kamu spotları internet, radyo ve televizyonlar için ücret karşılığı yayınlanmalı.Basın çalışanların gelecek kaygılarına son verilmeli.Birçoğunun iş ve gelecek kaygısı devam ediyor. Ayrıca daha özgür haber yapmalarına imkan tanınmalı.Bu vesile ile her zaman doğruları yazmayı ilke edinmiş, cesur, yürekli ve vefakar tüm gazetecilerimizin Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum” şeklinde konuştu.
“10 Ocak sorunların dillendirilmesi açısından fırsattır”
Basın çalışanlarının zor şartlar altında görev yaptığını kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, “Özellikle yerelde çalışanların işi daha zor. 10 Ocak gibi günler sorunların dillendirilmesi açısından fırsattır. Bugünlerde mesleğin sorunlarla ilgili açık oturumlar, konferanslar düzenlenmeli. Basın kuruluşları ilan, reklam alamadığı müddetçe nasıl ayakta kalacak? Gazetelere verilen resmi ilan radyolara, internet sitelerine ve televizyon kanallarına da verilmeli diye düşünüyorum. Basının ayakta kalması için bu şarttır. Sorunların bir an önce çözülmesi lazımdır. Ayrıca basına bir standart getirilmelidir. Bu sektörde çalışan insanların mutlaka bir yeterliliğinin olması gereklidir. Gazeteci donanımlı olmalıdır.Gazetecilerin 60 sene önceki çabalarını saygıyla anıyorum.Tüm basın çalışanlarının günü kutlu olsun.Sağlık diliyorum.” diye konuştu.
“Devletten destek alarak üretim yapan bir basın kuruluşu özgür olamaz”
Gazetecilerin birçok sorunları olduğunu belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Sorunların birçoğunun ekonomik olduğunu tespit etmek lazım. Ayrıca Gazetecilik mesleği günümüzde eski itibarını yitirmiştir.Basının eski itibarına en kısa zamanda yeniden kavuşması lazım. Bunda meslektaşlarımızın çeşitli nedenler yüzünden halkın sorunlarını yeterince ele alamamaları etkili olmuştur. Gazeteciler düşük ücretlere zor şartlar altında çalışıyor. Gazetede, televizyonda, radyoda ve internet sitelerinde yapılan işlerin kaliteli olması lazım ki alıcı bulabilsin. Ama kalitesiz olursa kimse dönüp bakmaz. Bugün pandemi şartlarında birçok gazeteci kısa çalışma ödeneği ile ayakta durmaya çalışıyor. Devletten destek alarak üretim yapan bir basın kuruluşu özgür olamaz. Sorunların aşılmasını diliyor, tüm gazetecilerin günlerini kutluyorum” şeklinde görüşlerini aktardı.
“Kamu adına yapılan bir haberin önemi büyüktür”
Gazetecilerin maddi açıdan hiçbir zaman iyi durumda olmadıklarını belirten Gazeteci Polat Yılmaz, “Ancak yapılan işin maneviyatı çok önemlidir. Zor durumda olan birinin sesinin duyurulması veya kamuoyunun yararına yapılan bir haberin hazzı yani manevi doyumu büyüktür. Kamu adına, toplum adına yapılan bir haberin önemi büyüktür. Gazetecilik özünde bir şeyi yaymaya dayanır. Elektronik haberleşmenin olmadığı dönemde gazete ile yayın yaparak bilgi halka en ucuz ve uygun bir biçimde ulaştırılmıştır. Bunu yaparken işin içine fikirlerin de girmesiyle köşe yazıları da gazetelere dahil edilmiştir. Bu başladıktan sonra da idare ile gazetelerin arasına ilk nifak girmiştir. Tarihin tüm dönemlerinde böyle şeyler yaşanmıştır. Günümüzde de aynı şey sürmektedir” diye konuştu.
Programın son bölümünde ABD’de meydana gelen senato baskını ve sonrasında yaşananlar değerlendirildi.