Pazar günü yapılan 2.Tur Cumhurbaşkanı seçimleri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 oy ile yeniden seçildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 48 de kaldı. 2 lider arasındaki oy farkı ise 2 milyonu geçti. Böylece aylardır süren seçim havası 6 aylığına da olsa mola verdi. Malum Mart /2024 de yerel seçimler kapımızı çalacak. Adil olmayan bir […]
Pazar günü yapılan 2.Tur Cumhurbaşkanı seçimleri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 oy ile yeniden seçildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde 48 de kaldı.
2 lider arasındaki oy farkı ise 2 milyonu geçti.
Böylece aylardır süren seçim havası 6 aylığına da olsa mola verdi.
Malum Mart /2024 de yerel seçimler kapımızı çalacak.
Adil olmayan bir yarış
Sonraki yazılarımızda Afyonkarahisar ve ülke genelinde oyların analizini yapacağız.
Bugün seçimi etkileyen faktörleri paylaşmak istiyorum.
Dibe vurmuş bir ekonomi…
Yüzde 100’ü geçmiş bir enflasyon.
Artık orta sınıfları bile yerlerde süründüren bir hayat pahalılığı…
6 milyon göçmene neden olmuş bir dış politika felaketi…
Deprem gerçeği
Böyle bir ortamda gidildi seçime. Bu tabloya rağmen 2 milyonu aşkın bir farkla seçimi kazanmak başarıdır.
Peki neden adil olmayan bir seçim yarışıydı bu.
Devletin bütün imkanlarının kullanılması
Camilerde okullarda ve kışlada siyaset gırla gitti.
140 bin caminin imamının yoğun desteği.
50 binden fazla köy ve mahalle muhtarlarının büyük bir bölümü cumhur ittifakı adına çalıştı.
Sendikalar, Sivil Toplum Kuruluşları,dernekler,odalar borsala aklınıza gelen gelmeyen tüm STK lar büyük bir bölümü alanlarda iktidara destek oldu.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar ki bu sayı 6 milyonu ulaşıyordu. Aileleri ile birlikte en az 15 milyon.
14 milyon emekliye seçim öncesi yapılan 2 bin lira direk zam.
Asgari ücret artışları.
Doğalgaz,elektrik indirimi
Devlete olan borçların yeniden yapılandırılması.
Bakanlar,Valiler Belediye Başkanları,devletin tüm kadrolarının sahada iktidar lehine çalışması.
Devlet ordusuna ait gemileri, uçakları, tankları ve TOGG aracının meydan meydan gezdirilmesi.
Muhalefete oy verecek insanları “darbeci” olarak suçlamaları.
Devletin örtülü ödenek ve açık ödenek imkânlarının sonuna kadar kullanılması,
Aynı anda iktidar liderine açan 29 özel televizyon kanalı, halktan topladığı parayla işlettiği kanallarını sadece iktidara açan bir TRT,
Onlarca yaygın gazete yüzlerce yerel gazete radyo ve internet siteleri gece gündüz cumhur ittifakı propagandası yaptı.
Rusya doğalgazı ve Katar’ın finansal yardımları…
Bu seçimde verilen vaatlerden yapılanlardan aklımızda kalan sadece birkaç örnek olarak sıralayabildik.
Ekonomik krizden az etkilenen insanlar mutsuz,
Dibe vurmuş insanlar ise mutluydu.
Pazar gecesi cumhur ittifakı Afyonkarahisar’da kutlamalar yapıyordu. Yeşilyol da evimden bakıyorum. Ekonomik krizden en fazla etkilenen insanlar alanlarda kutlama yapıyordu.İşsiz gençler,evimde tencere kaynamıyor diyen kadınlar velhasıl Ekonomik krizden daha az etkilenen insanlar mutsuz, dibe vurmuş insanlar ise mutluydu. TOGG da dahil lüks araçlara binenler değil de onları sadece seyredenler 20 yaşındaki araçlara binerek tur atanlar. Motosiklet ve motorlu bisiklet hatta bisiklet ile ellerinde meşale ile gezenler. Yetmedi yaya olarak havai fişekle bu seçim mutluluğunu paylaşıyordu.
Afyonda gördüğümüz manzara aslında ülkenin genel tablosuna da yansıyor.
Bakın ilin en çok katma değer yaratan mahalleleri Dumlupınar, Cumhuriyet ve Erkmen mahallinde çıkan oylar ile ekonomik sıkıntının had safhada olduğu mahallelerde yaşayanlar arasındaki oy farkı çıktı.
Yine ülkenin tarım ve sanayi de önemli katma değeri sağlayan Akdeniz , Ege, Marmara sahil kenarları Kılıçdaroğlu tercihi yapıyor.Türkiye haritasının ortası ise cumhur ittifakı rengi olan sarı renkle bezeniyordu.
Yani memnun olması gerekenler iktidarı soruyor sorguluyor.Memnun olmayanlar ise çılgınca destek vermeye devam ediyor.
Sosyologların ve siyasilerin bunu analiz etmesi lazım aslında.
Ülke gerginliği taşımaz
Erdoğan’ın ikinci turda kazanmasına yol açan en önemli etkene gelince:
Yurt dışı oyları ve yabancı seçmenlerdir.
Yurt dışında 73 ülkede 156 noktada sandık kuruldu.2 milyona yakın oy kullanıldı. Erdoğan yüzde 60 Kılıçdaroğlu yüzde 40 oy aldı .
İki aday arasındaki oy farkı Erdoğan lehine 400 bine yakın.
473 bin seçmeni olan Almanya yüzde 68,126 bin seçmeni olan Fransa yüzde 67 ve 54 bin seçmeni olan Belçika da yüzde 75 Erdoğan’a oy verildi..
Çünkü yurt dışında çalışan emekçiler doviz artışından dolayı ülkeye tatile geliyor. Bir aylık gelirleri ile Türkiye’de ki termal ve deniz otellerinde en az üç hafta tatilini yapabiliyor. Veya 1 e 20 ye gelen geliri ile ülkemizde yatırım yapıyor.Onlara göre ülkemiz gülük gülistanlık.
Ama onların tercihleri ise bu ülkede yaşayanları etkiliyor.
Bir başka gerçek ise Yabancı seçmen 167 bin Suriye,23 bin Afgan 22 bin İran 16 bin Irak Ayrıca Rusya ağırlıklı olmak üzere ülkemizde konut alarak vatandaş olanlar baktığımızda
1 milyon 350 bin yabancı uyruklu seçmen var.
Bu yabancı uyrukluların tercihi de çok büyük fark ile iktidardan yanaydı. İki aday arasında en az bu seçmenlerde 500 bin fark var.
Bunlara sandığa gitmeyen seçmenleri de eklediğimizde 2 milyonu aşkın fark ortaya çıkıyor.
Derdimiz kaybetmeye bahane bulmak değil.Yakından takip ettiğimiz seçim sonuçlarını analiz etmektir muradımız.
Şimdi Mayıs seçiminde Ak Parti nin oyu yüzde 35 lere düştüğünü de görmekteyiz.
Ak Parti’nin Davutoğlu Başbakanlığında yüzde 49,5 oy olduğunu da hatırlatalım
Ülkemizde partiler arasında cumhur ittifakı yanlısı ve karşıtı olarak ele aldığımızda eşitlik var.
Yurt dışı ve sonradan vatandaş olanlar dışında bir örnek vereyim. 20 kişilik bir gurup var karşınızda: Partilere aşağı yukarı bu gurubun dağılımı
7 si Ak Partili,
5 si CHP li,
2 si MHP li
2 si İYİ Partili,
2 si Yeşil Sol ve
1 i YRP veya Zafer Partili.
Kalan 1 i ise sandığa gitmeyen ve tercihi belli olmayan seçmendir.
(Burada Ak Parti içindeki 3 -CHP içindeki 5 parti dikkate alındı )
Daha açık deyişle bu halkın yarısı iktidar yanlısı yarısı ise muhaliftir.
Bu yüzden kimse sandıktan ben çıktım istediğimi yaparım diyemez.
Siz azınlıkta kaldınız kaybettiniz diyerek sevinmesine de gerek yok.
Kimse de biz muhalefet olarak bu seçimi de kaybettik diyerek umutsuzluğa da düşmesin.
Bir tarafta güvenlik tehdidi bir tarafta ise barış kardeşlik mesajları.
Tamam doğrudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2 milyon oy farkı ile seçimi kazandı.
Ama yukarıda yazdık Suriye, Afgan ve ev satın alma yoluyla vatandaşlık almış göçmenler ile Avrupa’nın Almanya, Avusturya, Belçika gibi ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlarının oyunu sayesinde çıkmıştır oy farkı.
Dağ gibi meseleler
Bundan önceki yazılarımızda da yazdık.Kazanan kim olursa olsun karşısında dağ gibi sorunları var.
Enflasyon canavarının önüne geçilmesi. Adil olmayan gelir dağılımının düzeltilmesi.
6 milyon Suriyeli nasıl dönecek mi?
Türkiye’nin 2003 yılında 243 milyar TL olan borcu, son yirmi yıl içinde 7.8 trilyon liraya çıktı.
Döviz kurlarında beklenen artışın yaşanması sonrasında söz konusu borç miktarı kaçınılmaz olarak daha da artacak 2023 yılı bütçesi yapılırken bütçe açığının 660 milyar lira olacağı tahmin edilmişti. Ancak yılın ilk üç ayında açık 250 milyar lira oldu.
Ülke ekonomisinin gidişatı ve seçim vaatleri dikkate alınırsa yıl sonuna kadar bütçe açığının 1 trilyon lirayı aşıyor.
Halkın ekonomik durumu ise devletten pek farklı değil. Resmi veriler, sadece ülke ekonomisinin değil, halkın da boğazına kadar kredi ve borç batağına saplandığını gösteriyor. TÜİK’in enflasyonu düşse de TL’deki değer kaybının devam etmesi ile satın alım gücünün düşmeye devam etmesi vatandaşın her geçen gün daha da borca girmesine neden oldu. Türkiye’de yaşayan 38 milyona yakın kişinin 2 trilyon liraya yakın bireysel kredi borcu bulunuyor.
Bu yılın ilk üç ayındaki bireysel borçlanma miktarı, geçen yılın ilk üç ayına göre 6 kat artmış durumda.
Seçim ve kazanmak uğruna hazine boşaltılmış.
Yıllık bütçede öngörülen açığın neredeyse tamamı harcanmış.
BOTAŞ zararı 300 milyar liranın üzerinde.
EYT’den gelecek yük yaklaşık 200 milyar.
KKM (Kur Korumalı Mevduat) pimi çekilmiş el bombası gibi bekliyor.
Deprem için en az 600 milyar lira ek kaynağa ihtiyacımız var.
Döviz rezervlerimiz EKSİ 70 milyar dolara kadar inmiş.
Dış ticaret açığımız tarihin en yüksek seviyesinde bir yıl içinde 200 milyar dolar finansman bulmak zorundayız
En önemlisi kendisine oy vermeyen her iki kişiden birisinin bundan böyle öteki gibi görülmemesi lazım.
Sonuçta
Aylardır süren seçim havası bir iki olumsuzluk dışında kazasız belasız sona erdi.
Yerel seçimlere kadar da biraz soluklanacağız artık.
Her şeye rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zorlu bir seçimi daha kazandı. Seçimin ustası olduğunu bir kez daha gösterdi.
Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun
Mutlu ve aydınlık yarınlara…
İsmail AKAR