Salı sabahı büyük operasyon haberi ile uyandık. Aralarında üç bakanın mahdumu, TOKİ yöneticileri, İranlı bir altın tüccarı ve başta Ali Ağaoğlu olmak üzere çok sayıda müteahhidin yer aldığı soruşturma devam ediyor. Şu an gözaltına alınan sayısı 50 yi aştı.

Bu haberi duyunca yıllar önce izlediğim bir film geldi aklıma. 1995 de vizyona giren Nixon filmi.

Oliver Stone’un 60’ların Amerika’sına dair çektiği filmlerin sonuncusu olan Nixon, Amerika’nın 37. başkanı olan Richard M. Nixon’ın sıradışı kimliğini ve politik yaşamını konu alıyor. Kronolojik sırası olmadan yaşantısı anlatılan Nixon’ı Oscar ödüllü usta oyuncu Anthony Hopkins canlandırıyordu.

Filmde, Nixon’ın çocukluğundan eğitim hayatına, karısı Pat Nixon ile olan ilişkisinden, Watergate skandalına kadar tüm önemli dönemler işleniyor.

Tam 63 yıl önce ABD’nin en güçlü adamı Nixon’un muhaliflerini dinlettiği Watergate olayını gazete yazıyor. ABD’de büyük tepki çekiyor. Nixon önce yanındaki bir kaç kişiyi ele vererek bu skandaldan kurtulmaya çabalıyor. Yetmiyor.

Karşısındaki danışmanı ile durum değerlendirmesi yapıyor.

‘Bu kayıtları derhal imha edelim. Bu işten kurtulalım’ diyen Nixon’a danışman, ‘Efendim bunların bir kopyası başka birinde varsa ne yapacaksınız. İyice batarsınız tek yol istifa etmeniz’ diyor.Önceden hazırladığı istifa mektubunu önüne uzatıyor. Nixon basıyor istifayı.

İDDİALAR… İDDİALAR… İDDİALAR…

Dönelim konumuza:

Bu operasyondaki iddialara baktığımızda;

• İran kökenli işadamı Reza Zerrab altın kaçakçılığı, sahte belge ve hayali ihracat gibi yöntemlerle kara para transferi yaptı. 2009-2012 yılları arasında gerçekleştirilen bu para transferi 87 milyar Euro’yu buldu.

• Reza Zerrab, yabancıların usulsüz şekilde Türk vatandaşlığına geçirilmesine aracılık etti.

• Belediyelerin imara açmadığı araziler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkileri kullanılarak imara açıldı ve bu yolla milyonlarca liralık rant elde edildi.

• Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu üzerinden rüşvet verilerek bakanlığın yetkileri kullanıldı.

• Fatih Belediyesi sınırları içerisinde yer alan SİT alanları rüşvetle imara açıldı.

• Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, SİT alanındaki arsaların imara açılması karşılığında 1 buçuk milyon dolar rüşvet istedi.

• Japon mühendislerinin olumsuz raporlarına rağmen Marmaray güzergâhında bulunan bir araziye rüşvet karşılığı otel inşaatı izni çıktı.

• Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu müdürlüklerinde gözaltına alınan personellerce Marmaray kazıları sırasında çıkan tarihî eserler kamuoyuna açıklanmadan el altından satıldı.

• Topkapı Sarayı’ndaki tarihî değerdeki eşyalar, bazı Arap şeyhlerine gönderildi.

Operasyondan bir gün AKP İstanbul Milletvekili Hakan Şükür istifa ediyor. Bu istifaya Başbakan Erdoğan sert tepki gösteriyor. Sabahın 5’inde düğmeye basılıyor ve zanlılar bulundukları yerlerden evrak ve belgeler ile Emniyete getiriliyor. Sorguya alınıyor.

Bu iddiaların ne kadarı doğru ne kadarı yersizdir?

Bu sorunun yanıtını soruşturma sonrası göreceğiz. Ancak zamanlama dikkat çekicidir.

Önce şunu net belirtelim.

Hırsızlığın yolsuzluğun dini, imanı, partisi, cinsiyeti olmaz.

İKTİDAR-CEMAAT KAVGASI ALEVLENDİ

Gülen cemaati ve AKP iktidarı arasındaki güç savaşının alevlendiğini görüyoruz.

Yazıyı yazarken 5 Emniyet üst düzey görevlisinin görevden el çektirildiği haberi gazetelere ulaştı.

Gazeteler deyince yaygın basın bu haberleri nasıl görmüş onu da paylaşmakta yarar var.

Zaman : Türkiyeyi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu

Sabah : Kaset olmadı. Dosya verelim

Posta : 3 çocuk darbesi

Hürriyet : 3 Bakan oğlu, rüşvet bombası

Vatan : Kilit isim Zarrab

Türkiye : Sürpriz operasyon

Habertürk : 3’lü operasyon yemekhanede başladı

Milliyet : Şok operasyon

Radikal : Türkiyeyi sarsan 3 ayaklı operasyon

Taraf : Büyük operasyon

Sonuçta 2 testi çarpışıyor. Birisi kırılacak. Birisi de çatlayacak. Başbakan Erdoğan bunun hesabını hem cemaatten hemde bakanlardan tek tek sorar.

İlk açıklamaları da zaten bunu gösteriyor.

Yıllardır söylenen bir şarkı vardı.Hep birlikte hatırlayalım.

Beraber yürüdük biz bu yollarda/ Beraber ıslandık yağan yağpmurda

Şimdi söylediğim tüm şarkılarda/Bana her şeyi, seni hatırlatıyor.Bana herşey sizi hatırlatıyor.

Şimdi bu şarkı değişecek artık.

Yollarımız ayrıldı artık/Bu karlı yollar geçit vermez.

Söylenen tüm türküler/ Bana sizi hatırlatıyor.Sizi hatırlatıyor.

Fakat bilinmesi gereken bir gerçek var ki:

Bizim halkımız açlığa, borçlu yaşamaya, kandırılmaya, ikna edilmeye alışkındır. Ancak bir konuda tavır koyar, hırsızlık ve yolsuzluğu asla affetmez.

Örnek mi isterseniz;

Bakın ANAP’ın düştüğü hale. Bakın Tansu Çiller’li DYP’ye.. Koray Aydın ve MHP’ye bakın. İSKİ skandalı sonrası seçmenin SHP’ye verdiği cezaya.

Yani bu pilav daha çok su kaldıracak gibi…

Şu an yapılması gereken iddiaya adı karışan bakanlar soruşturmanın selameti açısından derhal görevden ayrılmalıdır.

Bekleyip göreceğiz bu olacak mı?

Çünkü önümüzde seçim var.Her zaman söyledik.

Bu yerel seçimler bir dönüm noktasıdır.

Bir şeyi daha sürekli söylüyoruz;

Tarihin en güzel yerinde son sözü inanlar ve direnenler söyler.

Mutlu ve aydınlık yarınlara…