Askerde şafak sayanlar gibiyiz, artık seçime bir hafta kaldı. Cumhurbaşkanı adayları ve siyasi partilerdeki milletvekili adayları yoğun bir mesai içinde çalışmalarına da devam ediyor. Millet İttifakı’nın rahmetli Kazım Koyuncu türküsünden alınan ‘Haydi’ şarkısıyla yapılan tanıtımına baktım. İstanbul ve Ankara belediye başkanları Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu ‘Haydi birlikte sandığa’, Ali Babacan’ın ‘Haydi beraber’, Meral Akşener’in […]
Askerde şafak sayanlar gibiyiz, artık seçime bir hafta kaldı.
Cumhurbaşkanı adayları ve siyasi partilerdeki milletvekili adayları yoğun bir mesai içinde çalışmalarına da devam ediyor.
Millet İttifakı’nın rahmetli Kazım Koyuncu türküsünden alınan ‘Haydi’ şarkısıyla yapılan tanıtımına baktım.
İstanbul ve Ankara belediye başkanları Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu ‘Haydi birlikte sandığa’,
Ali Babacan’ın ‘Haydi beraber’,
Meral Akşener’in ‘Tarih yazalım’,
Temel Karamollaoğlu’nun ‘Haydi umuda’,
Ahmet Davutoğlu’nun ‘Haydi yeniliğe’,
Gültekin Uysal’ın ise ’Haydi mutluluğa’,
Nakarat sözlerine katıldıklarını gördüm.
İTTİFAK ORTAKLARI KATKI VERİYOR MU?
Şimdi tabloya baktığımızda görünen şu:
Cumhuriyet Halk Partisi ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu çoğunlukla iktidarın gücüne odaklandığı için, kendi imkanları ve potansiyeli konusunda zayıf bir psikoloji üretti.
Aslında iktidarın kırılmaz görünen desteğine karşılık, yine neredeyse aynı kararlılıkla direnen öteki yarıyı psikolojik üstünlük olmasa bile denkliğe taşımakta zorlanıyor.
Karşı taraftan ‘oy almadan iktidarın değişmeyeceği’ fikrine ağırlık verince bu ittifak süreci gündeme geldi.
Peki, bu birleşme sahaya nasıl yansıyor? Verimli mi kullanılıyor?
Bu sorunun cevabını vermek için alanlara ve alanlarda yer alan ittifak partilerinin liderleri ile milletvekili adaylarının çalışmalarını değerlendirmekte yarar var.
Masa kurulurken kalkan ve tekrar oturan Meral Akşener gerçeği var. Akşener ‘Bir oy Meral’e bir oy Kemal’e’ demiş olmasına karşın Kılıçdaroğlu’na oy verilmesi konusunda bir kısım İYİ Partililer’in hala ayak diretmesini görüyorum.
Öylesine ki, Afyonkarahisar’da Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu adını sadece bir cümle içinde geçirmesi de dikkat çekicidir.
İttifak ortaklarına baktığımızda ise Ali Babacan’ın ilk başlardaki performansı yok. DEVA Lideri aylar önce ‘Seçimlere yalnız gireceğiz’ dedi ama sonrasında ise milletvekilliği sıralamasında kontenjan aldı.
Temel Karamollaoğlu da Millet İttifakı’na fazlaca katkı sağlayamıyor. Afyonkarahisar mitinginde gördük ki Karamollaoğlu sahneye iniş ve çıkışlarında zorlanıyor. ‘Öyle tek başına karar alma yok. Oturacağız, 6 lider istişare halinde karar alacağız’ sözleri , tabanına verilen bir mesajdı.
Ve Davutoğlu
Afyonkarahisar’da basın mensuplarıyla yaptığı sohbette 2015 seçimlerine atıfta bulunan Ahmet Davutoğlu, medyada yer almayan önemli bir cümle söyledi. Dedi ki :“Kılıçdaroğlu o dönem geldi bana. Sen başbakan ben yardımcın olayım ”.Şimdi ise “Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak ben ise yardımcısı” . Bu sözlerin açılımı “Zaman içinde nereden nereye geldik” demektir.
UYSAL VE İMAMOĞLU
Burada hakkını vermek lazım.
Millet İttifakı’na önemli katkı sağlayan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Ekrem İmamoğlu. Uysal ,alanlarda yaptığı konuşmalarda hitabet gücünü artırmaya başladı. Ayrıca TV ekranlarında sık sık yer alarak entelektüel birikimini de gösteriyor.
Ekrem İmamoğlu ise her zamanki gibi alanları dolduruyor.Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na saygısını her daim gösteriyor.Bu adam sanki lider kumaşından yaratılmış.İmamoğlu adını , bu ülkede daha sıkça duyacağız.
İttifak dışındaki liderlere bakıldığında Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan bu seçimler sayesinde kendini anlatma ve tanıtma fırsatını buldu. 14 Mayıs’ta yıldızı parlayan siyasetçiler Kılıçdaroğlu,Uysal, İmamoğlu ve Oğan diyebiliriz.Yıldızı sönenlere baktığımızda ise Muharrem İnce, Ümit Özdağ,Yavuz Ağıralioğlu ve Fatih Erbakan.
GERGİNLİK YARATAN SÖZLER
Bu seçimde açıklamaları ile toplumda kabul görmeyen isimleri de paylaşalım. “14 Mayıs siyasi darbe girişimleridir. Bu kadar açık ve nettir. 14 Mayıs 2023, Batı’nın siyasi darbe girişimidir” sözlerinin yanı sıra “Hani LGBT+Q diyorlar ya onun içerisinde hayvanla insanın evlenmesi de var” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,“Vur de vuralım. Öl de ölelim” sloganına gülerek,“Onun da zamanı gelecek bekleyin”cevabını veren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Bu seçim, işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir” diyen AKP Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, “Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “2023 seçimlerinde iktidar değişikliği Türkiye’nin tam bağımsızlığına darbe olur. Bu başarılabilir mi ayrı konu” diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 14 Mayıs’ta 2 fotoğraftan biriyle karşılaşılacağını ifade ederek “Ya şampanya patlatıp kutlayanlar olacak ya da alnını şükür için secdeye koyup Rabbine hamd edenler olacak” sözlerinin sahibi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ.
Ayrıştırma, ötekileştirme ve gerginlik.
Gerginlik yaratıp kendi saflarında sıklaştırma hesabı.
Bakın bu gergin fay hattı bunu yapanlara fayda yerine zarar getirir.
Bir tarafta ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ dilini kullananlar.
Diğer tarafta ‘Bölmek parçalamak adına bizden olanlar bizden olmayanlar ‘ daha ilerisi bizimkisi ötekisi demek doğru değil.
Birlik beraberlik kardeşlikten huzur gelir. Demokrasi her daim iyidir.
Bu böyle biline…