Emperyalistlerin kana doymayan savaşı sürüyor.
Birilerinin iktidar hırsı uğruna geleceğe umutla bakan, ‘barış yarın geç. Hemen şimdi’ diye yola çıkan fidanlar yere düşüyor Ankara caddelerinde.
Hala bu insanlık dışı saldırıdan hangi parti karlı çıkar hesabı yapanlar oluyor?
Kim kazandı?
Kim kaybetti?
Partiniz batsın.
Oyunuz yitsin.
Eğitim almamış, vicdan yoksunu, din imandan mahrum, beyni yıkanmış, geleceği yok, beklentisi, hayalleri tükenmiş bir iki meczup kalabalığın içine giriyor, geleceği pırıl pırıl olan vatan ve millet sevgisi ile dolu iyi eğitim almış, belki 5 belki 10 yıl sonra ülke yönetiminde önemli görev alacak 98 kişinin yaşamına son veriyor.
İnsan denir mi bunlara?

SEVGİ, SAYGI YOK, ÖFKE VAR, KİN VAR
Bir örgüt düşünün; birilerinin maşası olmuş. Kim kemik verirse onu yalıyor. Kim talimat veriyorsa onu yapıyor. İşi cinayet, görevi vahşet ve katliam. Kanla besleniyor.
Bir ülke düşünün:
Her sabah kalktığında yüreği küpür küpür atan insanlardan oluşan acaba bugün bir cinayet var mı? Acaba bugün bir saldırı katliam oldu mu? Şehidimiz yoktur inşallah, diye hayıflanan. Bizden olanlar ve bizden olmayanlar diye karpuz gibi ortadan ayrılmış. Sevgi, saygı yok; öfke var kin var. İnsanları kamplaşmış, basını gruplaşmış, hak hukuk adalet, eşitlik kardeşlik yerine biat edenler ve muhalif olanlar olarak birbirlerinin gözlerini oymaya her an hazır bekleyen kıtalar.

KİN NEFRET VE KAVGA İLE KAOS DOLU BİR DÜNYA
Bir ülke düşünün, medeniyetten uzak, kendi petrol gelirleri ile terör örgütlerine destek veren onları besleyen, destekleyen…
Bir ülke düşünün, kendi çıkarları uğruna her yere saldıran, korku salan öldüren öldürten.
Ve…
Bir dünya düşünün..
Barış kardeşlik özgürlük yerine..
Kin nefret ve kavga ile kaos dolu bir dünya.

BULUTLAR ADAM ÖLDÜRMESİN
Yeter artık…
Birilerin çıkarları uğruna insanlar ölmesin. Kin vahşet terör yerini barış, özgürlük kardeşliğe bıraksın.
Şimdi artık herkes ama herkes
Ürkmeden
Korkmadan
Sinmeden
Ayağa kalmalı
İnadına barış
İnadına özgürlük
İnadına kardeşlik diyerek…
Türküsünü söylesin…
“Analardır adam eden adamı
aydınlıklardır önümüzde gider.
Sizi de bir ana doğurmadı mı?
Analara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.
Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.”