CHP İl ve Merkez İlçe Başkanlığı, İl Genel Meclisi üyelerinin belirlenmesi için 6 aday arasında hafta sonu ön seçim yaptı. Bu adaylara kısaca bakalım: Mehmet Acar: Afyonkarahisarlı bir işadamı. Doğruyol Partisi ile başlayan siyasi hayatında Genç Parti Belediye Başkan adaylığı ve sonrasında CHP var. Milletvekili Ahmet Toptaş’ın ön seçimde birinci sıraya gelmesinde katkı sağlayan bir […]
CHP İl ve Merkez İlçe Başkanlığı, İl Genel Meclisi üyelerinin belirlenmesi için 6 aday arasında hafta sonu ön seçim yaptı.
Bu adaylara kısaca bakalım:
Mehmet Acar: Afyonkarahisarlı bir işadamı. Doğruyol Partisi ile başlayan siyasi hayatında Genç Parti Belediye Başkan adaylığı ve sonrasında CHP var. Milletvekili Ahmet Toptaş’ın ön seçimde birinci sıraya gelmesinde katkı sağlayan bir isim Acar. Mehmet Acar’ı partide seçim işlerinde mahir olan ‘eski kurtlar’ destekledi, 1. sıraya geldi.
Özlem Dişyar: Üç kadın adaydan genç ve partisine hizmet etmeyi şiar edinen bir siyasetçi. Bir dönem partide yönetim kadrosunda yer aldı. Yaptığı çalışma sonrası 2. sıraya yerleşti.
Bahar Eroğlu Soysal: Partiye yeni katılan taze kan. Ekip arkadaşları ile gece gündüz çalıştı. Favori bir aday olmasına rağmen 3. sırada yarışı bitirdi.
Önder Öngören: CHP’nin etkili isimlerinden. Bir dönem Sarıgül başkanlığındaki YDH’nın İl Başkanlığını da yaptı. Çabası ancak 4. sırada olmaya yetti.
İhsan Aydoğmuş: CHP’nin ‘abileri’ arasındadır. Bir dönem il başkanlığı görevinde bulundu. Parti çalışmalarına uzun süre ara vermesinden olacak ki beklenen oyu alamadı.
Yeşim Şen: Genç kadın adaylardan. Kadın Kolları Merkez İlçe Başkanlığından ayrılıp aday olmuştu. Şansı azdı ve beklendiği gibi son sırada yer aldı.
CHP’NİN KADIN KOTASI, AFYON’DA AŞILDI
6 adaydan 3 adayın kadın olması önemli. CHP’nin gurur duyacağı bir tablodur bu. Genel Merkez’in yüzde 30 kadın kotası da aşılmış, Afyon’daki oran yüzde 50 olmuştur. Aynı durumun Belediye Meclisinde de olmasını bekliyorum.
Çünkü siyasete ve CHP’de kadın eli değmeye başladı. Anne olmayı beceren, eş olmayı beceren, iş hayatında başarılı olan kadınlarımız artık siyaset kulvarında da yerlerini alıyor, “Biz de varız’ diyorlar. Zaten nüfus ve seçmen sayısına baktığımızda kadın erkek sayısı eşit.
Fakat her ne hikmetse kadınlar kendi temsilcilerini erkeklerden seçiyor. Yani erkeklere yol açıyor.
Şöyle bir düşünün: TBMM’de 200’e yakın kadın olsa Meclis’te bu küfürler bu tekme tokat kavgalar olur mu?
CHP’DE ÜYE LİSTELERİ YENİLENMELİDİR
Adayların ön seçimle belirlenmesine gelince;
Diğer siyasi partiler bırakın İl Genel Meclisi adayını, belediye başkan adaylarını dahi bir kaç kişinin kararına bırakırken, CHP adres olarak üyeleri gösteriyor.
Üyelere kendini ifade eden aday öne çıkıyor.
Burada üyelerin güncelleşmesi gerektiğinin yine altını çizmek lazım.
Ancak şu anda bunu yapmak mümkün olmadığına göre mevcut üyeler ile bu seçimlerin olacağı da aşikardı. Yani milletvekilini, İl Başkanı ve Merkez İlçe Başkanını belirleyen üyeler İGM listesini de belirledi.
Tez elden yerel seçim sonrası CHP üyelerini güncellemeli ki, önümüzdeki milletvekili seçimlerinde üyenin gerçek iradesi sandığa yansımalıdır.
TARAF TUTULDU ELEŞTİRİLERİ TEMELSİZDİR
Ön seçim sonrası Milletvekilinin, İl Başkanı ve Merkez İlçe Başkanının taraf olduğu yönünde eleştireler başladı.
Bunlar tarafsız olabilir mi? bu hangi mantığa sığar?
Milletvekili iseniz, İl Başkanı iseniz, Merkez İlçe Başkanı iseniz tabii ki taraf olacaksınız. Çünkü siz milletvekili ve başkan olmadan önce belirli bir grubun desteği ve çabası ile o makamlara geliyorsunuz. Öyle ise size o dönemlerde yanınızda olan, arkanızda duran ve destek verenlere sahip çıkmanız siyasetin temel kuralıdır. Vefadır, dayanışmadır.
Yoksa ‘ben karışmıyorum, ne haliniz varsa görün’ demek olmaz. Sonuçta partinizi temsil edecek birilerini seçiyorsunuz. Adı üzerinde seçimdir ve tercihleri olacaktır.
Seçim sonrası bazı aday ve destekçilerinin sosyal medyada partili arkadaşlarını eleştiren yorum ve görüşlerde şık değil.
SOSYAL MEDYADAN PARTİNİN YIPRATILMASI HOŞ DEĞİL
CHP’de siyaset yapmak zor iştir. Hem yürek ister, hem cesaret ister.Hemde özveri ister.
Böylesine baskın bir iktidarın olduğu ülkemizde muhalif kalmak ve muhalefet etmek önemlidir. Bu emeği verenleri ve verme çabasında olanların bir yarış sonrası kızması, öfkelenmesi, dahası bunu sosyal medya ağlarında dillendirmesi hoş değil.
Eğer bir yanlışlık, hatta hakaret edilmişse bunu belgeleri ile parti yetkililerine verilerek disiplin kurulunda görüşülmesi sağlanır. Bunu yapanlar da partiden atılır. Parti ve örgüt disiplini bunu gerektirir.
Eğer bir haksızlık varsa oturulur, eleştiri ve özeleştiri kuralları uygulanır.
Sosyal medyada CHP ve CHP’li hakkında olumsuz imaj yaratmak kimlerin işine yarıyor, hepimiz biliyoruz!
ESKİ HASTALIKLARI YENİDEN HORTLATMAYALIM
Şimdi bir fikir jimnastiği yapınız: Sizin karşınızda olan ve yarışta rakibinize destek veren Ramazan, Atamer, Ahmet, Murat, Ali, Veli her kimse sizin yanınızda olsaydı ve siz liste başı çıksaydınız bu eleştirileri yine yapacak mıydınız?
Hayır.
Su akacak, yarıklar kapanacaktı.
‘Yanımdaysan iyisin, Karşımdaysan kötüsün’ mantığından vazgeçilmelidir.
Bu partiye emek veren, hatasıyla sevabıyla zaten bir avuç kişi.
Eski hastalıklar tekrar hortlamaya başlarsa sonuç alınmaz. Bu parti yıllardır “şucu bucu” hizipleşmesinden çok çekti.
SİYASETTE BEKLEMEYİ ÖĞRENMEK GEREKİR
Çok önemli bir seçimin arifesindeyiz.
Herkes eteğindeki taşları kongreye kadar şöyle bir kenara koymalı.
Vekil mi olacaksın?
Bekle…
İl Başkanı mı olacaksın?
Bekle…
Merkez İlçe Başkanı mı olacaksın?
Bekle…
Beklemek deyince gönüllerinde bir kaç aslan yatan gençlere Ahmet Toptaş’ı örnek vereceğim.
Milletvekili Toptaş, Şuhut ilçesinde öğretmendi. 1975’li yıllardı. Genç, hırslı ve siyasette hedefleri vardı. Şuhut’ta öğretmenlerin örgütlendiği TÖB-DER’de etkin görevler aldı. Sonra Sandıklı’da öğretmenlik ve TÖB-DER yöneticiliği… Bu arada Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Avukat oldu. Sandıklı SODEP İlçe Başkanı, Afyon İl Başkanı.. 1983’lü yıllar.. Herkesin korktuğu, sindiği, sustuğu faşist darbenin etkisinin artığı günlerde Sandıklı Postası çıktı. Burada Yazı İşleri Müdürü ve Hukuk sorumlusuydu. Sadece Afyon ve ilçelerinde değil Türkiye’de ses getiren gazeteye büyük emek verdi. İyice tanındı. Sadece Afyon değil ülke genelinde sol siyasi kulvarda isim oldu. Ardından iki dönem 1. sıradan milletvekili adayı oldu fakat seçilemedi.
Bekledi.
CHP’ye yıldızları hiç barışmayan Deniz Baykal Genel Başkan olunca, pasif olarak beklemeye devam etti. Halil Ünlütepe’nin iki dönem milletvekilliğinin ardından Kılıçdaroğlu CHP’ye Genel Başkan olunca ‘Nerede kalmıştık’ dedi. Siyasette tekrar aktif görev aldı. Yapılan ön seçimde 1.çıktı ve .40 yıl sonra TBMM’ye gidebildi.
Burada beklemenin önemi yanı sıra gerçek CHP üyesinin vefası vardır.
Emeğe hakkını verir CHP’li
BİRLEŞMEK VE KENETLENMEK GEREKİYOR
Bu nedenle sandık kapandı yarış bitti. Şimdi el ele kol kola köy köy belde belde ilçe ilçe sokak sokak çalışma zamanıdır.
Tarihi bir seçimin eşiğindeyiz. Önümüzdeki süreç ayrışma değil, birleşme ve kenetleşme günüdür.
Unutmayalım ki!
Tarihin en güzel yerinde son sözü hep direnen ve inananlar söyler…