“Sevinsen, sevinemiyorsun. Dünyanın en büyük başarılardan birini aldık. Keşke tek bir evladımız ölmeseydi de Avrupa Şampiyonası’na gitmeseydik. Şampiyonluklar, galibiyetler gider gelir. Ama can gelmez.” Mili Takım Teknik patronu Fatih Terim İzlanda maçı sonrası bu cümleleri söylüyordu. Önemli bir futbol karşılaşmasıydı İzlanda maçı. Galibiyet yetmiyordu. Kazakistan’ın Letonya’nın yenmesi gerekiyordu. Nefesimizi tuttuk maçın son bölümündeyiz. Bitime bir […]
“Sevinsen, sevinemiyorsun. Dünyanın en büyük başarılardan birini aldık. Keşke tek bir evladımız ölmeseydi de Avrupa Şampiyonası’na gitmeseydik. Şampiyonluklar, galibiyetler gider gelir. Ama can gelmez.”
Mili Takım Teknik patronu Fatih Terim İzlanda maçı sonrası bu cümleleri söylüyordu.
Önemli bir futbol karşılaşmasıydı İzlanda maçı. Galibiyet yetmiyordu. Kazakistan’ın Letonya’nın yenmesi gerekiyordu. Nefesimizi tuttuk maçın son bölümündeyiz. Bitime bir dakika kala bir frikik atışı kazanıyoruz. Topun başına Selçuk İnan geçiyor. Ayak içi ile şık bir vuruşla kalecinin yumrukladığı top ağlarla buluşturuyor.
Takıma hayat veren gol böyle geldi. Sonra Letonya da yenilince Fransa yolu açıldı.
Futbolda başarı, başarısızlıklar olur.
Bazen mucize beklentilerde gerçekleşir.
Üç maçta 1 puan alınır, sonra toparlanma süreci ve Avrupa Şampiyonasına katılmayı hak edersiniz.
Amacım uzun uzun maç yorumu yapmak değil. Bu maç öncesi ve sonrası yaşananları paylaşmak.
TOPLUM İKİYE BÖLÜNMÜŞ DURUMDA
Karşılaşmanın öncesinde ve sonrasında gördüklerimiz, ülkemizin nasıl ikiye bölündüğünü gösteriyordu. Maç öncesinde her iki takım oyuncularının, İtalyan hakemlerin, teknik kadroların ve kendini insan sınıfında görenlerin tümü Ankara’daki katliamda hayatını kaybeden çocuklar, kızlar, gençler, kadınlar, erkekler için saygı duruşunda bulunup terörü lanetlediler.
Fatih Terim maç sonrası yukarıdaki sözleri sarf ediyor.
Futbolcuların yüzlerindeki sevincin içine gömülmüş hüzün var.
Fakat Konya’da oynanan maçı izlemeye gelen bir grup saygı duruşunu ıslıklıyor.
Yetmiyor, slogan atıyorlar.
İşte günlerdir yazdığımız yazılarda anlatmaya çalıştığımız buydu.
Toplum ikiye bölünmüş durumda.
Birsinin ak dediğine diğeri kara, kara dediğine bir diğeri ise ak demeye devam ediyor.
Toplu bir katliam yaşanıyor.
Tüm bulgular IŞİD i göstermesine rağmen birileri çıkıp PKK diyor, PYD diyor, Suriye diyor, Esed diyor.
Hatta yetinmiyor bu grupların ortak eylemi diyerek gazete manşetleri yapılıyor.
Adres değiştirip gerçek katilleri örtülü olarak korumak ve kollamak değil midir?
AKLIMIZI BAŞIMIZA ALALIM
Bu nasıl bir kafa.
Bu nasıl bir anlayış.
Her şeye körü körüne biat etmek,
Soran, sorgulayan,araştıran bireyler yerine talimatlara uyan bir kesim oluşmaya başladı.
Bu tehlikelidir.
Bunu körüklemek ayrışma getirir.
Seçim sonuçlarından daha çok bu toplumsal ayrışmaya dur demek lazım?
Yoksa
Gidişat iyi değil.
Hepimiz aklımızı başına almamız lazım.
Saygı duruşunu protesto için ıslık çalmak yerine sevgiye, barışa, kardeşliğe özgürlüğe ıslık çalmalıyız.