passo
İsmail Akar yazdı: Basın Siyasetçi Buluşması

İsmail Akar yazdı: Basın Siyasetçi Buluşması

Her zaman siyasetçiler bir toplantı yapar. Yaptıkları toplantılara yazılı, görsel ve işitsel basın mensuplarını davet eder. Açılışta protokolü saydıktan sonra, sonlara doğru, ‘Basınımızın güzide temsilcileri’ diyerek proje ve çalışmalarını anlatır. Perşembe gecesi bu sistem tersine döndü. Bu kez ev sahibi basın emekçileri, konukları ise siyasetçilerdi. Beyaz Saray Toplantı Salonunda Konrad Adenauer Vakfı, Kurtuluş Gazetesi’ni yayınlayan […]

Her zaman siyasetçiler bir toplantı yapar. Yaptıkları toplantılara yazılı, görsel ve işitsel basın mensuplarını davet eder. Açılışta protokolü saydıktan sonra, sonlara doğru, ‘Basınımızın güzide temsilcileri’ diyerek proje ve çalışmalarını anlatır.

Perşembe gecesi bu sistem tersine döndü. Bu kez ev sahibi basın emekçileri, konukları ise siyasetçilerdi.

Beyaz Saray Toplantı Salonunda Konrad Adenauer Vakfı, Kurtuluş Gazetesi’ni yayınlayan Sinerji Medya Şirketi birlikte bir toplantı düzenledi. Vakıf adına Proje Koordinatörü Bekir Öncel, Proje Danışmanı Gülden Bahçeli ile Sinerji Medya Grup Başkanı Halil İbrahim Kocaerkek ve Gazeteci Murat Akarçay’ın bu toplantıda emekleri göz ardı edilemez. Toplantının bu haftaki konuğu CHP di.

19 Şubat tarihinde Ertuğrul Sevim moderatörlüğünde MHP, 26 Şubat’ta Polat Yılmaz moderatörlüğünde DP ve 5 Mart günü ise benim moderatörlüğümde AK Parti katılacak “Başkan Adayları Basınla Buluşuyor” toplantısına.

 

İLK TOPLANTIDA CHP BASININ KARŞISINA ÇIKTI

CHP ve gazeteciler yemek sonrası Gazeteci Yazar, Eğitimci ve Afyon basınının usta ismi Ahmet Tunca moderatörlüğünde buluştu.

Toplantı Bekir Öncel’in açış konuşması ile başladı. Fakat Öncel aşırı yorgunluktan sanırım konuşma sırasında fenalaştı. Şükür salonda Doktor Mehmet Ecer vardı. Ecer hemen müdahale etti.

Sinerji Grup adına konuşan Halil İbrahim Kocaerkek toplantıya katılmayan bazı meslektaşlarına serzenişte bulundu.

 

İLK KONUŞMA TOPTAŞ’TAN

Toplantıda Ahmet Tunca’nın açış konuşması sonrası CHP milletvekili Ahmet Toptaş konuştu. Slayt gösterileri arasında uzun bir konuşma oldu. Toptaş, iktidarı eleştirdikten sonra meclis ve saha çalışmaları hakkında bilgi verdi. Meclis çatısı altında kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonunda 7 ay çalıştıkların anlattı.106 kez ulusal basında yer aldığını 8 bin 600 ziyaretçi kabul ettiğini söyledikten sonra Afyon televizyonlarında yeterince yer alamadığından yakındı.

 

DEMİRKIRKAN’DAN PARLAYAN YILDIZ ELEŞTİRİSİ

 

İl Başkanı Yalçın Görgöz yerel seçim çalışmaları hakkında bilgi verdi. Merkez İlçe Başkanı Dr. M. Kemal Demirkırkan Afyon’un fotoğrafını çekti. Demirkırkan, “Afyonkarahisar Kişi Başına Milli Gelirde 11 bin 200 dolar ile ülke sıralamasında 48. Sırada. Komşu ilimiz Eskişehir 10 Denizli ise 13.sırada. Yine yaşanabilir iller sıralamasında 65. Sırada Eskişehir 2, Isparta 7, Kütahya ise 36. sırada. İşte Ege’nin parlayan yıldızı Afyon” diyerek bitirdi konuşmasını.

Kürsüye Mehmet Ecer geldi. Dr Mehmet Ecer, “Afyonkarahisar yolların kesiştiği tarihi ve coğrafi zenginlikleri ile dolu bir kent. Ürgüp’e gitmeye gerek yok. Frig Vadisi var. Çanakkale’ye gitmeye gerek yok. Kocatepemiz var. Konya ya gitmeye gerek yok. Mevlevi Müzemiz var. Termali gıdası ile Afyonkarahisar çok farklı. Yeter ki tanıtalım.Bize yetki verildiğinde Afyonkarahisar’ın bu değerleri hayat bulacak.İlimiz çağdaş ve modern bir yapıya kavuşacak.O nedenle sahaya çıktım ve destek istiyorum.” diyerek tanıtım konusunda projelerini anlattı.

Basın çalışanlarının sorularına CHP heyeti yanıtlar verdi. Akşam 19’da başlayan toplantı 4 saatte yakın devam etti.

 

 

Sonuçta; siyasetçiler kendi pencerelerinden meramlarını anlattı. Basın çalışanları rahat bir ortamda sorularını sordu. Bir anlamda siyasetçi ve basın kaynaşmasından öte her iki grup da kendilerini sorgulama olanağı buldu.

 

 

AFYON BASININ DURUMU

Afyon basınında “Alo Fatih’ler” var mı?

Yerel basında yandaş ve candaş ayrımı yapılıyor mu?

Bugün ak dediğine yarın kara diyor mu Afyon medyası?

Böylesi kriz dönemlerinde yerel basın üzerine düşen halkın gözü, kulağı ve sesi olma görevini yeterince yapabiliyor mu?

Basın kurumları arasındaki çekişme sürtüşme kimlerin ekmeğine yağ sürüyor?

Siyasiler halkla kendi arasında köprü görevi yapan medya çalışanlarına hangi gözle bakıyor?

Yapılan eleştirilere siyasetçilerin yaklaşımı nasıl?

İşte hem siyasetçi hem basın emekçisi böylesi toplantılarda bu sorulara yanıt araması lazım.

Unutmayalım ki;

Medya olmadan siyaset olmaz.

Unutulmasın ki;

Tüm olumsuzluklara rağmen yerel ve yaygın medya denetim görevi yapıyor.

Uğur Mumcu “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” diyordu. Sedat Simavi ise “Kalemini kır ama sakın satma” demişti.

Bunları düstur haline getiren basın emekçilerine selam olsun…

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır