Soma Maden Ocağında adına ister kaza, ister cinayet diyelim bir facia sonrası 301 insanımız yaşamını yitirdi. Yüzlerce emekçi yaralı çıkarıldı maden ocağından. Bir haftayı aşkın süredir bu elim olayda yaşananlar gündemi oluşturuyor. Şöyle geride kalanlara baktığımda aklımda; Emekçinin yırtık çorapları… Ambulansın beyaz örtüsünü kirletmemek adına ‘çizmelerimi çıkartayım mı?’ diye soran emekçi… Sabah babasını öperek ocağa […]
Soma Maden Ocağında adına ister kaza, ister cinayet diyelim bir facia sonrası 301 insanımız yaşamını yitirdi. Yüzlerce emekçi yaralı çıkarıldı maden ocağından.
Bir haftayı aşkın süredir bu elim olayda yaşananlar gündemi oluşturuyor.
Şöyle geride kalanlara baktığımda aklımda;
Emekçinin yırtık çorapları…
Ambulansın beyaz örtüsünü kirletmemek adına ‘çizmelerimi çıkartayım mı?’ diye soran emekçi…
Sabah babasını öperek ocağa uğurlayan ve bu ocağın resmini yapan minik kız..
“Bize verilen gaz maskesi küflü çıktı; kullanamadık” diyen işçi.
“Biz bu maskeleri yerinde kullanmazsak, 400 lira yevmiyemizden kesiyorlar” diye haykıran emekçi.
Ekranlarda toz maskesi ve gaz maskesini eline alarak, “Soma madeninde kullanılan toz maskesi 5 lira. Başka ülkelerde kullanılan gaz maskeleri 400-900 lira” diye bir tespit yapan haberci..
Sendika yetkililerin yakasına yapışanlar..
“Kredi çektim. Borçluyum madende çalışmasam ne yapacağım” diye soran garibanın sesi..
Yaşam odası hiç olmadı diyen madenciler…
Her gün onlarca kanalda yapılan yorumlar değerlendirmeler…
Tokat, tekme, yumruk, dövülme, sövülme ve hakaretler..
Ben-sen. Bizden ve sizden…
İşte bu cinayette aklımda kalanların bir kısmı bunlar…
ÖZEL SEKTÖR ELDE ETTİĞİ KARA BAKIYOR
Peki, bu insanlar neden öldü?
– “Özel sektör işletmeciliğinde temel amaç kâr, daha çok kârdır; özel sektör madenciliği, az yatırımla kısa sürede çok kâr elde etme peşindedir.”
– “Özel sektör işletmelerinde uygulanan yer altı işletme yöntemleri büyük kayıplara neden olmaktadır.”
– “Özel sektörde çalışan işçilerin durumu ayrı bir özellik gösterir: 18 yaşından küçük işçi çalıştırma, asgari ücretin altında ücretler, yetersiz beslenme, emek yoğun iş, kömür işletmelerinde açık alevli karpit lambasıyla çalışma ve hatta baretsiz işçi çalıştırma vb.”
– “Bazı işletmelerde çalışanlar sendikasız olduğu gibi patronlar tarafından kurulan sendikalar da görülmüştür.
– “Özel kesim madencilikten kazandığını, madencilik yerine diğer sektörlere yatırmaktadır. Örneğin, otelcilik, turizm, inşaat, ulaştırma vb. (Bugün maden ocaklarını işleten özel firmaların şirket adlarına bakın!)
CHP iktidara geldiğinde, 4 Ekim 1978 tarihinde -Ecevit başbakan iken- yukarıdaki gerekçelerle madenleri kamulaştırıldı.
11 bölgedeki kömür işletmesi, o tarihte Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na devredildi.
İşte zihniyet bakış ve siyasi anlayış farkı bu.
Birisi kamulaştırdı. Diğeri ise yandaş ve candaşa peşkeş çekti.
DENETÇİNİN ÖZELLEŞMESİ NE ANLAMA GELİYOR?
2010 yılında meclis araştırmasında 700 sayfalık bu madenlerdeki eksikleri anlatan raporu görmeyen bir işlem yapmayan, üç ay önce meclis önergesini reddeden iktidar şimdi yeni yasal düzenlemeler yapmaya başlıyor.
Yasa gereği Enerji Bakanlığı ve ona bağlı TKİ’nin atacağı teknik denetimci olması gerekiyordu. Öyle ki teknik denetçi o madeni gerektiğinde kapatma yetkisine sahipti.
Fakat denetçi de özelleşti. Maden işi yapan şirket kendi denetçisini de kendisi atadı. Böylece iş kılıfına uydurulmuştu. Şirketin atadığı denetçi bağımsız olabilir mi?
İş müfettişleri iki yıl içinde 15-16 kez denetim yapıyor ve kusursuz raporu veriyor bu maden ocağına.
Böylece sermayenin kar daha fazla kar açgözlülüğü devam ediyor.
FACİANIN AÇTIĞI YARALAR SARILMALI
Bu işin sorumluları hesap vermeli ve suçlu olanlar cezalarını çekmelidir.
O yetim kalan çocukların eğitim hakları devam etmeli..
Babaları dedelerinin kaderlerini 10-15 yıl sonra kendileri yaşamamalıdır.
Acılı insanlara ekonomik destek sağlamanın yanı sıra en kısa zamanda psikolojik yardım yapılmalıdır.
Hepsinden önemlisi.
Bu facia unutulmasın.
Unutturulmasın…