passo
KADINLAR ÖLMESİN BİNLERCE KADIN, ‘ÖLMEK İSTEMİYORUZ’ DİYE HAYKIRDI

KADINLAR ÖLMESİN BİNLERCE KADIN, ‘ÖLMEK İSTEMİYORUZ’ DİYE HAYKIRDI

Kadınlar! Ah! Şu kadınlar. Anamız, bacımız, sevgilimiz, eşimizi, çocuklarımızın anası, her şeyimiz kadınlar. “Kadın hakları.” Bu bile ayıp bence. Kadın hakkı diye ayrı bir başlık açmaya gerek yoktur. Bir hak varsa, önce kadınların olmalı. Erkek hakları var mı? Yok. Öyleyse kadınların bu var olan haklarından, ayrı bir köşeye koymanın anlamı ne? *** Günlerdir tartışılan “İstanbul […]

Kadınlar!
Ah! Şu kadınlar.
Anamız, bacımız, sevgilimiz, eşimizi, çocuklarımızın anası, her şeyimiz kadınlar.
“Kadın hakları.”
Bu bile ayıp bence.
Kadın hakkı diye ayrı bir başlık açmaya gerek yoktur.
Bir hak varsa, önce kadınların olmalı.
Erkek hakları var mı? Yok.
Öyleyse kadınların bu var olan haklarından, ayrı bir köşeye koymanın anlamı ne?
***
Günlerdir tartışılan “İstanbul Sözleşmesi” daha şimdiden unutuldu. Cinayetlere devam.
Vardı da ne işe yaramıştı.
Geçen yıl, yıl boyunca 300’den fazla kadın celladının elinden şöyle veya böyle ölüp gitti.
Gencecik insanlardı. Ömürlerinin baharındaydı.
İki polis aralarına almış, katili götürüyor.
Gazeteciler mikrofon uzatıp, soruyorlar, “Neden öldürdün?”
Katil, “Çok seviyordum ağabey” diyor.
Bu ne biçim sevgi kardeşim. İnsan sevdiğini 19 yerinden bıçaklayarak öldürür mü?
***
Biz böyle değildik. Ne hale geldik, tanıyamıyorum.
Her gün ama her gün kadın cinayetleri devam ediyor.
Hunharca katliamlar, ne zaman sona erecek? Durdurmanın yolu yok mu?
Sosyologlar, psikologlar ve diğer ilgililer çare üretmeliler.
Öldürülenin ardından ah vah demeyle bu işler sona ermiyor.
Kadın örgütlerinin protestoları işe yaramıyor. Yasalar yetersiz, cezaların caydırıcılığı yok. İkide bir af, af…
Ben artık bu topluma bir haller olduğuna kanaat getirdim.
Oynatmaya az kaldı.
Azalacağı yerde artan cinayetler, toplum psikolojisinin çığırından çıktığını gösteriyor.
***
Diğer dünya ülkelerinde durum aynı değil. Bize bir haller oluyor.
Bir kere işsizlik çok fazla.
Gelir dağılımımız son derece bozuk ve anormalin üzerinde.
Rastgele evliliklerin sonu hüsran oluyor.
Evliliklerin yüzde otuzu ya boşanmayla ya da cinayetle bitiyor.
“Eşine şiddet uygulayan Tekirdağlı vatandaş, ceza alınca karısına benzin dökerek yaktı.”
“Eşiyle tartışan İzmirli, eşini boğarak öldürdü.”
Yarın sıra kimde bilemeyiz!
…………….
Kadınlar İstanbul’da çok katlı bir binaya “Ölmek istemiyorum” diye dev dilekçe astılar.
Olayları görmezden, duymazdan, bilmemezlikten gelemeyiz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır