Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında ekonomi konuşuldu.

“Küçük ve orta ölçekli işletmeler mutlaka desteklenmeli”

Net asgari ücretin 4253 TL 40 kuruş, brüt ücretin ise 5004 TL olarak açıklandığını söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da piyasalardaki son duruma ilişkin açıklama yaptı. Hisarcıklıoğlu, ‘Piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini bekliyoruz’ dedi. Bana göre yaşanan ekonomik sıkıntı birlik ve beraberlik içinde ve doğru kararlar alarak aşılmalı. Geleceğe umutla bakabilmeliyiz. Üretim ekonomisine geçerek, tüketim ve israfa son verilmeli. Daha demokratik bir ortam oluşmalı. Güven gelmeli. Ülkemiz ihtiyacımız olan ve katma değeri yüksek ürünlere yönelmeli. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler mutlaka desteklenmeli, teşvik verilmeli. Asgari ücretin yılda bir kez açıklanması yerine yılda üç veya dört kez açıklanabilirdi. Böylece işçi de işveren de ekonomik anlamda nefes alırdı.” dedi.

“Emeklilere de gereken zam yapılmalı”

Yeni asgari ücretin tahminlerin üzerinde açıklandığını söyleyen Gazeteci Ahmet Tunca, “Son günlerde artan fiyatlar yüzünden halk huzursuz. Akaryakıt başta olmak üzere her şeyin fiyatı enflasyon nedeniyle günlük olarak yükseliyor. Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden biri olan Bulgaristan’dan ülkemize gelip alışveriş ve tatil yapıyorlar. TL’nin değeri çok düştü. Biz emekliler evimizden çıkıp bir yerlere tatile gidemiyoruz. Türk insanı bunları hak etmiyor. Bulgarı Trakya dan İranlısı Van dan girip mallarını alıp geri dönüyor.Bir dolar 17 lira böyle bir şey nasıl olur? Emeklilere de gereken zam yapılmalı. Bu sıkıntının bitmesi için hem vatandaşlarımız hem de kamu için savurganlık bitirilmeli. Çözüm üretime yönelmekle olacaktır” diye konuştu.

“Muhalefet sürekli seçimi gündeme getiriyor”

Ekonomide türbülans olduğunu söyleyen Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Dövizin ne olacağını bilemiyoruz. Öngörülebilirlik yok. Muhalefet sürekli seçimi gündeme getirerek ekonomiyi seçim havasına sokmaya uğraşıyor.  Halbuki böyle bir durum yok. Vatandaş seçim istemiyor. Her konuşan sürekli ekonomiye saldırıyor. Sürekli vatandaş aç, öldü, bitti deniyor. Bu doğru değil. Bir süre sonra bu sıkıntılar biter. Türkiye büyük bir ekonomi. Kara gün kararıp kalmaz. Bankalardaki mevduatın yarısı döviz, yarısı TL. Döviz artınca bankalardaki oranı da yükseliyor. Bunu böyle değerlendirmek lazım. Kamuoyunda konuşanlar devlet ciddiyetine yakışır biçimde konuşmalı. Bir süre sonra her şey yoluna girecektir” dedi.

“Tarımsal üretim mutlaka desteklenmeli”

Mevcut ekonomik sıkıntıların devlet desteğini arttırarak aşılabileceğini belirten Gazeteci Polat Yılmaz, “Özellikle tarımsal üretim mutlaka desteklenmeli. Mazot ve gübre fiyatları çok arttı. TMO buğdayın tonuna çok düşük ücret veriyor. Bu şartlarda çiftçi kimseyle rekabet edemez. Faiz sebep, enflasyon neticedir diye bir görüş dillendiriliyor. Ekonomistler bunu kabul etmiyorlar. Faizi indirerek dolar daha ateşleniyor. Ülkemizde kağıt fabrikaları kapatıldı. Geçenlerde bir işadamının bir saatte kağıda 3 kere fiyat güncellemesi geldiğini söylediğini duydum. Buna nasıl dayanılacak? Böyle kaotik bir durum var. Bu sıkıntıların nedeni her neyse gidişat iyi değil ve acilen çözüm üretilmeli. Faiz indiriminde ısrar edilmesi yanlıştır. Dünyada 101 ülkede faiz yükselmesi oldu. Faizi düşüren tek ülke Türkiye.” şeklinde konuştu.