passo
Kazanırken kaybetmek

Kazanırken kaybetmek

Seçimin ilk tutu bitti. 28 Mayıs günü Cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasında bir seçim daha olacak. Bu seçimde sandığa giden seçmen ekonomik sıkıntıların önüne iktidarın yarattığı algı sayesinde güvenlik meselesini öne çıkardı. Alınan oyların doğru okuması bu. Milliyetçilik rüzgârının esmesi AK Partiden giden oyların MHP –ATA İttifakı ve Yeniden Refah Partisine yaradığını görüyoruz. Yeşil […]

Seçimin ilk tutu bitti. 28 Mayıs günü Cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasında bir seçim daha olacak.
Bu seçimde sandığa giden seçmen ekonomik sıkıntıların önüne iktidarın yarattığı algı sayesinde güvenlik meselesini öne çıkardı. Alınan oyların doğru okuması bu.
Milliyetçilik rüzgârının esmesi AK Partiden giden oyların MHP –ATA İttifakı ve Yeniden Refah Partisine yaradığını görüyoruz. Yeşil Sol ve Sosyalist partilerdeki oy düşmesi de bu çıkarımı destekliyor.
‘Ey seçmen, Ey vatandaşım Evet ekonomik sıkıntılar var ama ülkenin bundan daha önemlisi beka meselesi var. Millet ittifakı terör örgütleri ile kol kola’ söylemi seçmende etkili olduğu bir gerçek.
Biz bu ülkede beka sorunu olduğunu düşünmüyoruz. Bu ülkenin en büyük meselesi ekonomik sıkıntılar. Seçimde bu ekonomik kamburu bir kez daha artırmıştır. Artırmaya devam edecektir.
Seçim kazanmak adına bol keseden atmalar zaten sıkıntılı olan ekonomik yapıyı iyice zora sokmuştur.
EYT giderleri, seçim yatırımı olarak açıklanan memur ve emekli aylıklarındaki artış ve aşırı borçlanma.
Hazine bomboş
Bu söylemi boş bir iddia değil. Rakamlara bakınca içimiz iyice kararıyor.
Bakın Türkiye Bankalar Birliğinin son açıkladığı verilere göre, son bir yılda kişi başı ortalama borç kredilerde 38 bin liraya, kredi kartlarında ise 12 bin liraya yükseldi.
Türkiye’de yaşayan 38 milyona yakın kişinin 1.5 trilyon liraya yakın bireysel kredi borcu bulunuyor.
Seçim ve kazanmak uğruna hazine boşaltılmış.
Yıllık bütçede öngörülen açığın neredeyse tamamı harcanmış.
BOTAŞ zararı 300 milyar liranın üzerinde.
EYT’den gelecek yük yaklaşık 200 milyar.
KKM (Kur Korumalı Mevduat) pimi çekilmiş el bombası gibi bekliyor.
Deprem için en az 600 milyar lira ek kaynağa ihtiyacımız var.
Gelirlerin çoğu garanti ödemelerine gidiyor.
En az 1,5 trilyon liralık ek bütçe gerekiyor.
Döviz rezervlerimiz EKSİ 70 milyar dolara kadar inmiş.
Üstelik 100 milyar doların üzerinde KKM olmasına rağmen bu rakama ulaşılmış.
Şu an zorunlu ithalatımızı karşılayacak kadar dahi dövizimiz kalmamış durumda.
Dış ticaret açığımız tarihin en yüksek seviyesinde bir yıl içinde 200 milyar dolar finansman bulmak zorundayız.
CDS yani dışarıdan bulunan paranın sigortası (Borç alacak ilişkisinde borcun ödenmeme riskini hesaplamak için kullanılan bir finansal oran) tarihin en yüksek seviyesinde.
Tefeci faiziyle borçlanıyoruz. Buna rağmen döviz bulamıyoruz. Şu an döviz satışı ve altın ithalatı fiilen durmuş durumda. Çünkü döviz yok. …
Hepimiz ek vergilere ve zamlara hazırlıklı olalım..
Vaziyetimiz bu.
Seçimi kim kazanırsa kazansın bu darboğazda uzun süreli iktidar olunmaz.
Ülkede 2-3 yıl içinde seçim olacağı da aşikar.
Kazanırken kaybetmek belki de bu.

Emperyalizme direnmenin ilk fişeğidir 19 Mayıs
19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür.
I. Dünya Savaşı sonunda ülkemizin birçok yeri savaşı kazanan devletler tarafından işgal edilmişti. Yurdumuzu bu durumdan kurtarmak için Atatürk, 16 Mayıs 1919′da “Bandırma Vapuru” ile İstanbul’dan Samsun’a hareket etti. 19 Mayıs 1919′da Samsun’a vardı ve burada Kurtuluş Savaşını başlattı.
Üç yıl süren savaşlar sonunda ülkemiz yabancı güçlerden kurtarıldı. 29 Ekim 1923′te Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Atatürk’ün, Samsun’a varış tarihi olan 19 Mayıs günü Ata’nın isteği üzerine “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
Atatürk Türk gençliğini seviyor, onlara güveniyor ve Türkiye’nin geleceğini onların ellerine bırakmaya çekinmiyordu..
“Ben 19 Mayıs’ta doğdum” diyen Mustafa Kemal nutuk’ta diyor ki
Ey Türk gençliği…
Özgürlük ve bağımsızlığın senin en değerli hazinendir.
Vatanın ve Milletin bölünmez bütünlükte olduğunu. Al bayrağın ilelebet dalgalanacağını…
Cumhuriyetin vazgeçilmez değer olduğunu…
19 Mayıs günü bir kez daha anla ve böyle bir lidere sahip olan ülkenin evladı olarak ülkene sahip çık ve gurur duy.
Mutlu bayramlar…

İsmail AKAR

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır