passo
MAKBULE HANIM

MAKBULE HANIM

Makbule Hanım, Atatürk gibi büyük bir liderin kız kardeşi olmasına rağmen çoğumuzun fotoğrafını görmediği ve hakkında bilgi sahibi olmadığı biri. İnternette arama sitelerine ismini yazınca çeşitli fotoğraflar çıkıyor ama hakkında ne yazık ki çok az bilgi var. Ulu Önder’le ilgili hazırlanan herhangi bir belgeselde Makbule Hanım’a hiç var olmamış gibi davranılması da oldukça tuhaf. Bence […]

Makbule Hanım, Atatürk gibi büyük bir liderin kız kardeşi olmasına rağmen çoğumuzun fotoğrafını görmediği ve hakkında bilgi sahibi olmadığı biri. İnternette arama sitelerine ismini yazınca çeşitli fotoğraflar çıkıyor ama hakkında ne yazık ki çok az bilgi var. Ulu Önder’le ilgili hazırlanan herhangi bir belgeselde Makbule Hanım’a hiç var olmamış gibi davranılması da oldukça tuhaf. Bence yaşamı araştırılarak mutlaka kitaplaştırılmalı.

Makbule Hanım’la yapılmış söyleşiler üzerine gerçekleştirdiğim basın taramasında, bu hususta kendisiyle yapılmış ilk görüşmenin kronolojik zincir içerisinde, 1947’de haftalık Akın Gazetesi’nde “Selime Seden” imzasıyla yayınlandığını tespit ettim. Bu konuşmayı, aynı yazarın yine Akın Gazetesi’nde 1948’de yayınlanan diğer bir konuşma dizisi izlemektedir. Makbule Hanım’la yapılan üçüncü söyleşi ise Yaşar Yula tarafından 1950’de gerçekleştirilmiş; bunu 1952–1953 yılları arasında Yeni İstanbul Gazetesi’ndeki “Büyük Kardeşim Atatürk” başlıklı uzun bir yazı dizisi takip etmiştir. Makbule Hanım’la yapılan söz konusu bu dördüncü konuşmada, söyleşiyi nakleden kişinin adı verilmemiştir. Daha sonra şair ve gazeteci Şemsi Belli’nin 1955’de kaleme aldığı “Ağabeyim Mustafa Kemal” adlı yazı dizisi Milliyet Gazetesi’nde yayınlanmış ve bugünkü tespitlere göre Makbule Hanım’la yapılan beşinci söyleşiyi oluşturmuştur. Makbule Hanım’la yapılan altıncı ve son görüşme ise Dr. Rıdvan Ege tarafından 1 Kasım 1955 günü yapılmış; ancak bu konuşma Ulus Gazetesi’nde 1962 yılı Kasımı’nda yayınlanmıştır.

Bütün bu yazılar ve yazı dizilerinde Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Hanım’ın anlattıkları, özellikle Atatürk’ün aile çevresine, onun çocukluk ve gençlik dönemlerine ilişkin olup, birçok bilinmeyen olaya değinmektedir.
Bu yazı dizilerinde yer bulmuş Ulu Önder ve Makbule Hanım arasında geçen bir hatırayı nakletmek istiyorum. Makbule Hanım şöyle anlatmış:

“İş Bankası’nın, şu anda hatırlayamıyorum, yıldönümlerinden birini kutluyorduk. Deniz üzerinde sandallar, motorlar arasında bir vapurda bulunuyorduk. Halk, aralarında gördüğü Atatürk’ü çılgınca alkışlıyordu. Fakat vapur çok kalabalık olduğundan herkes iskemleye veya yerlere oturmuştular. Bir aralık kulağıma eğilen Atatürk, “Ne olur şişman olmasaydın, biz de yere otururduk!” dedi. Onun kırılmasını istemediğimden bu arzusunu yerine getirebilmek için, “Ne duruyorsun, derhal oturalım!”dedim. Bir çocuk gibi sevindi ve beraberce yere, halkın arasına oturduk. Bu vaziyette etrafımızdakilerle gayet neşeli konuşmalar yaptık ve ayağa kalkmak zamanı geldiği an, ben daha hazırlıklı davranarak, kendisinden evvel kalkmış bulundum. Bu hareketi, benim vücudumun kabiliyetinden beklemediği için, kendisine bir sürpriz olmuş; hatırladığımız zaman hep birlikte buna gülmüştük. Sözlerime son vermeden evvel şunu da söyleyeyim; bir gün Atatürk bana şöyle söylemişti:

— Ne senin ve ne benim paramız olacak. Her şeyimiz, yalnız ve yalnız, bize bunları veren milletin olacaktır!”
Makbule Hanım, Atatürk’ün biricik kız kardeşi Makbuş’udur. Rahmet ve saygıyla anıyorum. Ruhu şad olsun.

Sosyal Medyada Paylaşın:
Önceki Yazı
Sonraki Yazı

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır