Seçim döneminde ‘Millet Eğilmez’ adlı bir görsel TV’lerde ve internet sitesinde sıkça yer almıştı. Bu görseli hatırlayacak olursak şöyle bir senaryo vardı: Bir hain, nazlı nazlı dalgalanmakta olan bayrağımızın ipini kesiyordu. Bayrak düşerken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstiklal Marşımızı okuyordu. O esnada çiftçisi, memuru, işçisi, genci, yaşlısı, Kürdü, Türkü, köylüsü, kentlisi herkes ama herkes göndere […]
Seçim döneminde ‘Millet Eğilmez’ adlı bir görsel TV’lerde ve internet sitesinde sıkça yer almıştı.
Bu görseli hatırlayacak olursak şöyle bir senaryo vardı:
Bir hain, nazlı nazlı dalgalanmakta olan bayrağımızın ipini kesiyordu. Bayrak düşerken
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstiklal Marşımızı okuyordu. O esnada çiftçisi, memuru, işçisi, genci, yaşlısı, Kürdü, Türkü, köylüsü, kentlisi herkes ama herkes göndere çekilmekte olan bayrak etrafında birleşiyor. Sanki depremde kaçarcasına bayrak tarafına hızla koşuyordu. Bir genç, bayrak direğinin altında toplanarak omuz verenlerin üstüne çıkıyor, en tepeye ulaşıp düşen bayrağın ipinden yakalıyor. Bayrak da şanlı şanlı dalgalandırıyordu.
Başbakan Erdoğan her konuşmalarında Rabia işareti yaparak ”Rabia … Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” diyordu.
BU OLAY KABUL EDİLEMEZ
Hafta içinde bir şaki tarafından cenaze töreni sırasında Lice’de Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait bayrak indirildiğinde aklım iki ay öncesine gitti.
Bunun adı provokasyon olabilir.
Bunun adı Türk milletine veya bayrağına nefret söyleminin son demi olabilir.
Adını ne ve nasıl koyarsak koyalım.
Kabul edilmez bir vakadır.
Bir olayı daha hatırlayalım:
Yıl 1996.Günlerden 11 Ağustos.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kesimine geçen bir Rum, kışla içine giriyor. Kulübeden koşarak bayrağı indirmek adına direğe tırmanıyor. Komutan Hasan Kundakçı Paşa (Afyon-Sandıklı İlçesindendir) “İndirin onu” diye emir veriyor. O Rum orada vuruluyor.
KÜRT AÇILIMI POLİTİKASINDA BİR YANLIŞLIK VAR
Bayrak ulusların bağımsızlık sembolüdür.
Ulubatlı Hasan’ı hatırlayın.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Yunan Bayrağına gösterdiği saygıyı hatırlayın.
İş eğer günümüzde bayrak indirmeye kadar gelmiş ise bu Kürt açılımı politikasında ve uygulamasında bir yanlışlık var.
‘Türk’üm’ diyemezsek.
Okullarda andımız bir gecede kaldırılırsa.
Bazı kamu binalarında ve bankalarında Türkiye Cumhuriyeti yazıları askıya alınırsa.
Bu tavizler verilemeye devam ederse ki ediyor. Taviz tavizi getirir..
Şöyle düşünelim:
Malum barış süreci içinde silahlar bırakılacaktı. Bırakıldı mı? Hayır!
Bu suskunluktan faydalanıp genç çocukları dağlara kaçırıp veya götürüp yeni militanlar yaratmaya devam ediyorlar.
Annelerin gözyaşı onlar için bir şey ifade etmiyor.
Akil adamları tüm bölgelere salmıştı iktidar.
O süreci kamuoyuna anlatmak ve iktidara destek vermekti amaç.
Bu akil adamlar her konuştukları yerde tepki çekmişlerdi.
Hani ne oldu bu akillerin akil raporu?
BU POLİTİKALAR VE BAKIŞ AÇIŞI İFLAS ETMİŞTİR
Sessiz kalarak, bekle gör politikasına devam ederek bu olaylar önlenemez.
Siyasi çözüm arıyoruz diyoruz.
Sabrımızı taşırmayın diyoruz.
Ama ne Apo, ne Kandil ne BDP veya HDP takmıyor. A planı, B planı, C planı diyorsunuz adamlar ti’ye alıyor. Senin olsa olsa yumuşak G planın olur diye cevap veriyor.
Sözün özü:
Bu politikalar ve bakış açışı iflas etmiştir.
Savaş yerine barışı herkes kabul eder. Ediyor.
Şehit cenazelerinin gelmemesi hepimizin hayrınadır.
Ancak;
Unutulmasın ki
Yumruklu el sıkılmaz.
Bu olaylar siyasi malzeme yapılmaz.
Oy uğruna pazarlık olmaz.
TARİH ÖNÜNDE SORUMLUSUNUZ
Tüm siyasi partilerin STÖ’lerin ve toplumun birçok kesiminin görüş ve önerileri ile yeni bir yol haritası belirlenmelidir.
Türkiye’nin Kürt politikasını MİT, Başbakan ve iki bakan dışında kimse bilmiyor.
Bundan sonra hangi tavizlerin verileceğini kimse bilmiyor.
Ne güzel bir sözümüz vardır.
Bir adım sen gel. Ben iki adım geleyim.
Elinde silahla yol kesen, kurtarılmış bölgeler ilan eden, yolları köprüleri havaya uçuran, askere polise ve araçlarına saldıran dahası bayrağımızı indirenlere susulacak mı?
Bizler:
‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ sözünü şiar edinmiş ecdadımızın eseriyiz.
Tarih önünde sorumlusunuz..
Tek vatan, tek millet, tek bayrak ve tek devlet sözde değil. İcraatta olmalıdır.
Bu ateş bu kafa ile gidilirse herkesi yakar.
.