Öğretmen öğretir Cumartesi Öğretmenler Günü Büyük Önder Atatürk’e 90 sene önce Millet Mekteplerinin Başöğretmeni” unvanının verilmesi sebebiyle 12 Eylül ‘ün faşist paşaları tarafında 24 Kasım Öğretmenler Günü ilan edilmişti. Bu vesile ile öğretmen ve eğitimin durumuna şöyle bir göz atalım… Ülkemizde 885 bin 458 öğretmen hizmet veriyor. Tabii ki yardımcı hizmetleri de kattığımızda bir milyonu […]
Öğretmen öğretir
Cumartesi Öğretmenler Günü
Büyük Önder Atatürk’e 90 sene önce Millet Mekteplerinin Başöğretmeni” unvanının verilmesi sebebiyle 12 Eylül ‘ün faşist paşaları tarafında 24 Kasım Öğretmenler Günü ilan edilmişti.
Bu vesile ile öğretmen ve eğitimin durumuna şöyle bir göz atalım…
Ülkemizde 885 bin 458 öğretmen hizmet veriyor. Tabii ki yardımcı hizmetleri de kattığımızda bir milyonu aşan bir eğitim ordusu oluyor.
Yarın Öğretmenler Günü kutlamaları yapılacak.
Yaldızlı cümlelerle mesajlar yayınlanacak. Öğretmenlere hediyeler verilecek.
Mesleğe yeni başlayan öğretmenlere ant içtirilecek…Belki akşam da bir yemek verilecek…
Böylece resmi kutlamalar bitecek.
Ertesi gün,öğretmen yine sorunları ile baş başa…
Özellikle sendikalar bu resmi kutlamalar dışında sorunları paneller yaparak,raporlar hazırlayıp kamuoyu ile paylaşmalı ve varsa da çözüm önerilerini sunması lazım.
Öğretmen sorunları dağ gibi büyüyor
Peki ülkemizde öğretmenin durumu nedir diye baktığımızda tablo hoş değil.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Öğretmen, müdür, müdür yardımcıları, memurların dâhil olduğu eğitim görevlileri arasında 16 bin 723 kişinin katılımıyla yaptığı anket sonuçları
Türkiye’de “en prestijli mesleğin öğretmenlik olduğunu” düşünenlerin oranı yüzde 4,7.
Devlet okullarının itibar kaybettiği görüşünde olanların oranı da yüzde 90, 9.
Katılanlardan yüzde 96,5’i de öğretmenlerin toplumsal itibar kaybettiğini düşünüyor.
Öğretmenlerin yüzde 89, 2’sinin borcu var.
Yüzde 42, 2’si aylık borcunun tamamını düzenli ödeyemiyor.
Yüzde 82, 9’u son 11 yıl içinde banka kredisi çekti.
Öğretmenler kendilerini üvey evlat gibi hissediyorlar. Ülkemizde bir öğretmenin yılık kazancı 25/30 bin lira arasında. Bakın bazı ülkelerdeki öğretmenlerin yıllık maaşlarını vereyim:
Lüksemburg 288 bin,
İsviçre 200 bin,
Almanya 189 bin,
Hollanda 177 bin ve
Kanada 167 bin lira yıllık ücret alıyor.
Sorun sadece ücret değil
Aynı ankette: Öğretmenler yüzde 66, 9’u ‘Tükenmişlik sendromuna’ yakalandığını söylüyor.
Yüzde 37’sinde işe bağlı olarak stres ve sinirlilik hali var.
Yüzde 77, 7’si toplu sözleşmelerde kayda değer bir kazanım olmadığını söylüyor.
Yüzde 78, 9’u yönetici atamalarındaki sözlü sınavların adil yapılmadığı görüşünde.
Katılanlar, “yandaşlar kayrılarak kul hakkı yeniyor” diyor.
Yüzde 59’u iş güvencelerinin ellerinden alınacağına dair endişe taşıyor.
Sorunlar gün geçtikçe artıyor aslında. Bakın…
– Türkiye genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı çok fazla,
– Hala tezekle ısıtılan sınıflar var ve birleştirilmiş sınıf uygulaması devam ediyor,
– Atanamayan öğretmen sayısı 300 bini geçmiş durumda.
– Ücretli öğretmenler çok düşük maaşlarla çalışıyor.
Sosyal güvenceleri yok,
Sendikalı olamıyorlar…
Tıp ve Mühendislik makbul
Ama bir raporu da paylaşalım…
İşte stratejileriyle ünlü İngiltere’nin bir büyükelçisi olan Jane Marriot’un, İngiliz avam kamarasına sunduğu Arap dünyasında eğitim konulu raporundaki tesbitleri…
“En zeki öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar.
İkinci derece mezunlar ise iş idaresi ve iktisat gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar.
Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar.
Fakat eğitimde az başarılı olanlar ise ordu ve emniyete katılıyor..
Bu rapor;
Arap dünyasına yönelik ve Arap halklarının sosyolojisi göz önünde bulundurularak yazılmış.
Ancak ülkemizde de durum farklı mı?
FETÖ cehalet sonucudur
O siyasilerin yaptıkları yapboz eğitim politikası ile sözüm ona ‘Milli’ Eğitim reformları görüyoruz her sene.
Cemaatçılık,yandaşlık,adam kayırma eğitimi de sarmış.
İşte FETÖ nün yarım asırdır eğitime hakim olması istediği şekilde at oynaması da bundandır.
Kabullenen, biat eden, sormayan, Sorgulamayan bir nesil yetiştirdiler. Sonrasında da15 Temmuz da yaşandı.
Şunu unutmamak lazım. Eğitimin başarılı olduğu ve eğitilmiş insanların bulunduğu toplumlarda darbeler olmaz, biat olmaz. Bilim vardır. Akıl vardır.
Okumamış veya az okuyan insanlar daha kolay kandırılır, hemen kabul eder,araştırmaz,sormaz,soruşturmaz,yorumlamaz,Başını sallar ’Evet Efendim’ der.
Son söz olarak:
Bir ülkede eğitimin iyi ve kaliteli olabilmesi için öncelikle eğitimcilerimizin, eğitim emekçilerimizin hak ettiği değeri görmesi şarttır. Unutmayın ki!
Mutlu olmayan eğitimcilerin, mutlu bireyler yetiştirmesi söz konusu olamaz.
Mutlu olmayan bireyler ise sağlıklı ve başarılı kararlar alamaz.
Bu vesile ile öğreten öğretmenlerimiz…Emekli olanlar göreve devam edenler…Gününüz kutlu olsun..Yarınlarınız mutlu ve aydınlık olsun…