Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında artan fiyatlar, asgari ücret beklentisi ve yaşanan geçim sıkıntısı ekseninde ekonomi konuşuldu. “Yetkililere göre bunun edeni stokçuluk” Tüm ürünlerin fiyatının günlük değiştiğini söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “Bir ürünün fiyatı ertesi gün değişiyor. Yetkililer bunun nedenini stokçuluk olarak açıkladı. İzmir’de bir galericiye araç stokladığı için ceza yazıldı. Merkez Bankası […]
Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında artan fiyatlar, asgari ücret beklentisi ve yaşanan geçim sıkıntısı ekseninde ekonomi konuşuldu.
“Yetkililere göre bunun edeni stokçuluk”
Tüm ürünlerin fiyatının günlük değiştiğini söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “Bir ürünün fiyatı ertesi gün değişiyor. Yetkililer bunun nedenini stokçuluk olarak açıkladı. İzmir’de bir galericiye araç stokladığı için ceza yazıldı. Merkez Bankası yüzde 15 faizle bankalara kaynak kullandırıyor. Bankalar bunu alıp yüzde 22.70 faizle hazineye satıyor. Yüzde 7-8 civarında kazançları oluyor. Böylesi bir sistemin ismi anında ballı börek. Esnaflar stokçulukla suçlanıyor ama bir işyeri sahibi malını sattığında aynı mal aynı para ile yerine koyamıyorsa bekletiyor. Reel de yüzde 40’ları bulan enflasyonist düzende dar ve sabit gelirli bedel ödüyor. Pazartesi asgari ücret açıklanacak gibi. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne 3 bin 600 gibi ücret gelir. Cumhurbaşkanı 300-400 TL ekleme yapar ve 4 bine yakın bir ücret açıklanır diye bekliyorum” dedi.
“Avrupa ayarında satış yapılırken, Çin ayarında ücret veriliyor”
Şu anda vatandaşın açıklanacak olan asgari ücrete kilitlendiğini söyleyen Gazeteci Polat Yılmaz, “Bence ülkemiz ekonomide rotasını kaybetti. Bu konuda acilen düzelme gerekiyor. Açıklanacak olan asgari ücrete göre işverenler işçi çıkarmayı düşünüyorsa ekonomi yönetiminde problem var demektir. Türkiye’nin resetlenip acilen kurucu ilkelerine dönmesi lazım. Ülkemizde asgari ücretle geçinen vatandaşlara yüksek rakamlarla ürün satılıyor. Avrupa ayarında satış yapılırken, Çin ayarında ücret veriliyor. Geçtiğimiz yıl asgari ücret 370 dolar seviyesindeydi. Ben yeni açıklanacak olan asgari ücretin aynı seviyelerde olacağını düşünüyorum. Devletin işçi çıkarmayı önlemek için çabaları artarak sürmelidir” diye konuştu.
“Şu an mala talep fazla ve arz bunu karşılamıyor”
Korona desteği olarak bankaların vatandaşa TL olarak kredi verdiklerini anımsatan Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Bu kredileri kimileri dolara çevirdi. Bankaların alacakları da TL olarak kaldı. Durum bankalar açısından da iç açıcı değil. Şu an ülkemizde bankalardaki paraların yüzde 60’ı döviz olarak tutuluyor. Ülkemizde şu an mala talep fazla ve arz bunu karşılamıyor. Bu da ürünlerin fiyatının artmasına neden oluyor. Döviz karşısında TL her gün değer kaybediyor. Birisi araba alıyor. Arabanın değeri bir saatte yükseliyor. Bu daha önce görülmemiş bir şey. Bugün TL’den insanlar kaçıyor. Her şeyin fiyatı yükseliyor. Vatandaş döviz ve altına koşuyor. TL’nin acilen değer kazanması lazım. Bu gidişat iyi değil” şeklinde değerlendirmede bulundu.
“Türkiye üretmeden tüketen bir ülke durumunda”
İnsanların parasını korumak için dolar veya altına yöneldiğini söyleyen Gazeteci Ahmet Tunca, “TL düştükçe onurumuz da örseleniyor. Günümüzde her şey dolarla hesaplanıyor. Bankalarda TL yerine döviz tutan çok fazla. Bana göre bu ekonomik sıkıntı biraz daha sürecek. Türkiye üretmeden tüketen bir ülke durumunda. Para üzerinden para kazanan çok kişi var. Maalesef ülkemizde emek çok ucuz. Çin modeli bize uymaz. Bu modeli uygulayan ülke kalmadı. Faizle, dövizle oynamak doğru değil. Üretime yönelmek zorundayız. Başka kurtuluş reçetesi yoktur. TL yeniden toparlanırsa insanlar döviz ve altından uzaklaşacaktır” diye konuştu.
Programda Karayolları Kavşağı’nda yeni açılan alt geçide İsmail Şükrü Çelikalay isminin verilmesi konusu da değerlendirildi.