Hafta içinde 170 kişi TSK nın Afrin de yaptığı harekata karşı çıkarak ‘Savaşa Hayır’ bildirisi imzaladı ve TBMM ne gönderdi.

Sözüm ona aydınlar bu harekatı savaş olarak ele alıyor.

Bakın bunun adı savaş değildir. Harekattır.

Savaş karşılıklı güçler arasında yapılır.

Karşınızda ülkemizin başına 40 yıldır bela olan PKK ve onun uzantıları var.

Karşınızda emperyalistlerin maşası olan bir terör örgütü var.

Karşımızda sınırımıza kadar gelen bir tehdit var.

Böylesi ortamlarda birlik beraberlik ve kenetlenmek gerekir.

DAHA ÖNCE NEREDEYDİNİZ?

İnsan hakları ve özgürlükten dem vuranlara sormak lazım.

Ülkemizde canlı bombalar vasıtasıyla toplu katliamlarda sivil yurttaşlarımız katledildi. Gencecik çocuklarımız asker polis demeden vatan, millet,bayrak aşkı ile şehit olurken bu insan hakları savunucuları neredeydi ?

Bakın bir rakam vereyim

18 ay içinde PKK terör saldırıları sonrası 596 sivil(aralarında kadın ve çocuk var) 580 asker ve 311 polis şehidimiz olmuş.

Bu insan hakları savunucuları o zaman neredeydi?

Fakir yoksul ailelerin evlerine şehit ateşi düştüğünde bu aydınlardan tek bir ses var mı acaba?

Benzeri soruları artırmak mümkün.

İşte bu nedenle ki imzalanan bildiri insan hakları ve özgürlük kılıfına da sığmaz.

İNSAN HAKLARI MI ? ÖZGÜRLÜK MÜ?

İnsan hakları, kişinin sırf bir insan olduğu için dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez haklardır. İnsan hakları, birey kadar toplumsal yaşam için de önemlidir.

Yani toplumsal yaşamda bireylerin huzurunu esas alır.

Bireylerin yaşam haklarına yapılan saldırılara sessiz kalınamaz.

Emperyalist ülkelerin paylaşım mücadelesinde insanların vatansız yurtsuz kalmasına sessiz kalınamaz.

İşte bugün Suriye de dün Irak ve diğer Orta Doğu ülkelerinde yaşananlara sessiz kalınırsa o zaman asıl insan hakları ihlali olur.

Özgürlüğe baktığımızda ise;

Özgürlük, insanın doğuştan sahip olduğu serbestçe düşünme ve davranma durumudur.

Özgürlük, insanın doğal haklardan biridir.

Hak, bireyin özgürlükleri kullanabilmesi için yapılan yasal düzenlemedir. Özgürlükte temel konu bireyin güvence altında olmasıdır. Suriye de yaşayan insanlar her an ölümle burun buruna yaşıyor. Orta doğu da yaşayan insanlar gelecek kaygısı içindeler.

Böyle bir ortamda ülkemizin yaptığı hareket kaçınılmazdır.

İşte bu yüzden bu bildiri yersiz zamansızdır.

.

Unutulmasın ki bu harekat o bataklığı kurutmak adına yapılmaktadır.

Yurttaşların can güvenliği adına olmaktadır.

Vatanın bölünmez bütünlüğü esastır.

Yurtta sulh. Dünyada sulh daima düsturumuz olmuştur.