passo
Seçmen istikrar ve ekonomik refah ister

Seçmen istikrar ve ekonomik refah ister

Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında ülkemizdeki seçmenlerin hangi kriterlere göre oy verdikleri konuşuldu. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu programa Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar. Yaklaşan seçim dolayısıyla siyasi partilerin sahada olduğunu söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “Tüm liderler ve kurmayları seçim hazırlığını sürdürüyorlar. Tüm partiler kendi bakış açılarını vatandaşlara aktarıyorlar. […]

Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında ülkemizdeki seçmenlerin hangi kriterlere göre oy verdikleri konuşuldu. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu programa Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldılar.

Yaklaşan seçim dolayısıyla siyasi partilerin sahada olduğunu söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “Tüm liderler ve kurmayları seçim hazırlığını sürdürüyorlar. Tüm partiler kendi bakış açılarını vatandaşlara aktarıyorlar. Peki seçmen neye göre oy verecek? Yapılan araştırmalara göre ülkemizde seçmenlerin büyük bölümünün ekonomik gidişata göre oy vereceği ortaya çıkıyor. Bunun yanında liderlerin açıklama, davranış ve tutumları da etkili oluyor. Bir de ideolojik seçmenler var. Bu seçmenler ideolojisi net olan partilere oy veriyor ve tercihleri de çok fazla değişmiyor. CHP, MHP ve HDP gibi partileri ideolojik partiler olarak söyleyebiliriz. Ak Parti için ise lider partisi diyebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan tutum ve davranışlarıyla partisinin çok üstünde katma değer sağlıyor. Ekonomik gidişata göre oy veren kesim yüzde 25-30 civarında. Ekonomik gidişattan memnun olanlar iktidara, olmayanlar ise muhalefete oy veriyorlar. Bu seçmenlerin davranış biçimleri önemli. Çünkü seçimin kaderini belki de bu seçmenler belirleyecek” diye konuştu.

 “Seçmenlerin kriterlerini en iyi Ak Parti biliyor”

Türkiye’de seçmenlerin kriterlerini en iyi bilen partinin Ak Parti ve Erdoğan olduğunu söyleyen gazeteci Polat Yılmaz, “Yıllardır tüm seçimlerden galip çıkmaları bunun en iyi göstergesi. Ancak dünya ölçeğinde baktığımızda pandemi ve sonrasındaki ekonomik krizin birçok iktidarı değiştirdiğini görüyoruz. Böyle zamanlarda seçmen davranışlarının duygusallaşıp, nesnellikten uzaklaştığını söyleyebiliriz. Seçimlere 7-8 ay gibi bir süre kala ülkemizde seçimlerin hangi konular etrafında döneceği de belli olmaya başladı. Başörtüsü, milliyetçilik, muhafazakarlık ve yılbaşına doğru ekonomiye para pompalanması gibi konular sıralanabilir. CHP Lideri Kılıçdaroğlu sayesinde başörtüsü yeniden gündem oldu ve sanırım referanduma götürülecek. Erdoğan MHP’nin hassasiyetleri olarak sayacağımız milliyetçilik ve muhafazakarlığı da gözetmeye devam edecektir. Ayrıca Erdoğan’ın iyi bir hatip olmasının da seçimlere etki edeceğini söylemek gerekir. Erdoğan’ın seçimlerden başarılı çıkması için CHP’de dahil olmak üzere birçok partinin çalıştığını görüyoruz” dedi.

“Tencerenin götüremeyeceği hükümet yoktur”

1960’dan sonra ülkemiz siyasetinde farklı dönemler yaşandığını kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, “Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş gibi birçok lider vardı. Bu liderlerin başında olduğu partiler hükümetler kurdu, koalisyonlar yaptı. Kıbrıs Barış Harekatı gibi önemli bir harekat gerçekleştirildi. Bu süreçlerde şimdiki gibi yüksek enflasyonla karşılaştık. Ama o dönemlerde yüksek enflasyona rağmen çok ciddi yatırımlar yapıldı. Bu yatırımlar sonraki gelen hükümetler tarafından bir bir satıldı. Rahmetli Ecevit’in son döneminde rahatsızlanması ile muazzam bir siyasi boşluk doğdu. O dönemin siyasetçileri Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller siyasi hataları ile bu boşluğu dolduramadılar ve o dönemde yeni kurulan Ak Parti bu boşluğu doldurdu. Bugüne kadar da iktidar sürüyor. Bana göre seçmen kriterlerinde en önemli husus ekonomik gidişattır. Vatandaş cebine giren paraya bakar. Seçmenin davranışı mutfağındaki tencereyle ilgilidir. Rahmetli Demirel, ‘Tencerenin götüremeyeceği hükümet yoktur’ derdi. Millet bu kışı nasıl geçireceğinin derdinde. Eğer rahat geçerse Ak Parti oyunu koruyacaktır” şeklinde konuştu.

“Oy vermede ana kriter hayata bakış tarzı”

Seçmen davranışlarıyla ilgili birçok araştırma yapıldığını belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “İnsanların oy vermesi için belli kriterler var. Bana göre ana kriter ise hayata bakış tarzlarıdır. Muhafazakarlar, milliyetçiler, sosyal demokratlar var. Bu kesimlerin birinden diğerine oy geçişi kolay olmuyor. Ekonomik veriler oy vermeyi çok fazla etkilemiyor. Mesela Sultandağı ilçemizde ağırlıklı olarak CHP kazanır. Ekonomi düzelse de kötü gitse de tercihleri kolay kolay değişmez. Özal’lı yıllar enflasyonun doruğa çıktığı yıllardı. Ama Özal hep kazandı. Vatandaşı asıl etkileyen siyasi istikrardır. Örneğin hükümet kurulamaması, her kafadan ses çıkması gibi hadiseler yaşanırsa yani siyasi istikrarsızlık oluşursa vatandaş o zaman oy vermez. İnsanlar ailesinde de, siyasette de istikrar arar. Genelde vatandaşlar bir siyasiye inanmışsa onun yanında yürümeye devam ediyor. Sadece enflasyon var diye siyasi iktidar gitmez. Bir şey gidince onun yerine neyin konulacağı bilinmelidir. Bu bilinmezse belirsizlik oluşur ve vatandaş bu belirsizliğe oy vermez” diye konuştu.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır