passo
SEN NERDESİN BE İŞÇİ KARDEŞİM?

SEN NERDESİN BE İŞÇİ KARDEŞİM?

Dün 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günüydü. Emek ve Emekçinin Bayramı… Ülkemizde ilk olarak 1923 yılında ‘Amele Bayramı’ olarak başlayan süreç inişli çıkışlı, yasaklarla günümüze kadar geldi. İlk kitlesel ve açık kutlama (Bahar Bayramı koşullarında) ancak 1976’da DİSK’in öncülüğünde olmuştu. Bir yıl sonra egemenler, işçi sınıfının yükselen örgütlü gücünden korktular. 1977’de kanlı bir girişimle, […]

Dün 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günüydü. Emek ve Emekçinin Bayramı… Ülkemizde ilk olarak 1923 yılında ‘Amele Bayramı’ olarak başlayan süreç inişli çıkışlı, yasaklarla günümüze kadar geldi. İlk kitlesel ve açık kutlama (Bahar Bayramı koşullarında) ancak 1976’da DİSK’in öncülüğünde olmuştu. Bir yıl sonra egemenler, işçi sınıfının yükselen örgütlü gücünden korktular. 1977’de kanlı bir girişimle, yüz binlerce emekçi ve emek dostunun katıldığı 1 Mayıs’ta 34 yurttaşımızı öldürdüler.

 

             1 MAYIS BAYRAM MI ?

2008 tarihinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı olarak resmen tanındı, 2009’da resmi tatil günlerine dâhil edildi. 1980 askeri darbesi, 1935’ten beri resmi adı Bahar Bayramı olan tatil gününü yürürlükten kaldırmıştı. Askeri cunta ve sivil akıl hocaları için 1 Mayıs, emekçilerin haklarının dile getirilmesi kadar, onların eşitlik ve özgürlük mücadelelerinin simgesi olduğu için kabul edilemezdi. Terör gerekçesiyle temel hakların askıya alınması, devlet şiddetinin zincirlerinden boşanması ve bu fırsattan istifade ederek devletin ve toplumun yeniden yapılandırılması 1980 askeri darbesi sonrasında yürürlükteydi. Bugün de yürürlükte…
1 Mayıs’ı resmi tatil yapan başbakan, şimdi her şeyin başkanı olarak olağanüstü hal sayesinde grevlerin yasaklanmasından övünçle bahsediyor. İş kazalarında ölen işçi oranının dünyada en yüksek olduğu ülkelerden biriyiz. İktidarın reisi bu kazaların “işin fıtratında olduğunu” iddia ediyor. Devlet yönetimi, iktidar partisi ve kişisel ticari çıkarların iyice iç içe geçtiği, adalet aygıtının keyfi yönetimi pekiştirdiği bir istibdat idaresinde ve baskın bir seçimin arifesinde,

1 Mayıs 2018’in önemi daha da artıyor.

 

ÇALIŞANLAR SORUNU DİLE GETİRDİ

Dün, bilinçli işçiler, onların sendikal örgütleri, meslek odaları, emekten yana parti ve gruplar, sosyalistler, ilericiler, demokratlar, devrimciler özetle 50’den fazla örgütün 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma günüydü.. Bu ülkenin devrimci güçleri otoriterleşmeye, faşizme, yolsuzluklara karşı tepkilerini haykırdılar. İş cinayetlerine, çalışma sürelerinin uzunluğuna, asgari ücret zulmüne, sendikasızlaştırılmaya, kadın haklarına kadar pek çok sorunla ilgili taleplerini de dile getirdiler.

Bu arada, bu sene de 1 Mayıs Taksimde kutlanmadı. Kutlanılamadı. Kutlanılmasına da izin verilmedi.

 

AFYON DA 1 MAYIS

Afyon’da 1 Mayıs Afyon’da bir kısım sendika, siyasi parti ve STÖ’ler, bu yılki 1 Mayıs’ı önceki yıllarda olduğu gibi PTT önünde kutladılar. Bir avuç yürekli insan alanlarda yerlerini aldı. Bazıları ise yine 1 Mayıs’ı yokmuş gibi kabul etti. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı 1 Mayıs kutlamalarında Eğitim Sen temsilcisi basın bildirisini okudu. Ve konuşmalar ara ara kesilerek emek ve barışı anlatan sloganlar atıldı. CHP Milletvekili aday adayları olan Dr. M. Kemal Demirkırkan ile Av. Ramazan Akgöz de 1 Mayıs etkinliğine katılan siyasetçilerdi. Başka siyasetçileri aradı gözlerim ama yok. Aynı çok sayıda vatandaş ve emekçinin yaptığı gibi onlarda 1 Mayıs alanlarına ilgisiz kaldılar.

 

SEN NEDEN YOKSUN ?

İşsizliğin son yedi yılın zirvesinde yüzde 13’lere dayandığı,

Her dört gençten birisinin işsiz olduğu günümüzde alanda olan bir avuç insanın talepleri neydi?

Kıdem tazminatına dokunulmasın,

Kiralık işçilik kaldırılsın.

Mevsimlik işçilerin koşulları iyileştirilsin,

Eşit işe eşit ücret verilsin,

İşsizlik azalsın,

İş alımında atamalarda bilgi, beceri, eğitim ve liyakat esas alınsın.

OHAL kaldırılsın,

Terör sona ersin,

Emperyalist ülkelerin sömürü düzeni bitsin,Ülkemizde ve dünyada ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen olsun,

Savaşlar olmasın,

Birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu ile özgür bir toplumda yaşayan bireyler olarak daha gelişmiş bir ülkede ve demokratik bir Türkiye de yaşayalım,

O PTT önünde toplanan bir avuç yürekli insan bu talepler için alandaydı.

Peki…

Ya sen kardeşim.

Sen bu talepleri istemiyor musun?

Sen neden yoksun? Neden yoktun? Ne zaman olacaksın?
Bu soruların cevabını yıllardır merak ediyorum doğrusu neyse…

Sözü Nazım Usta’ya bırakarak yazımıza noktayı koyalım.

Ve elbetteki sevgilim elbet,

Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya

Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle işçi tulumuyla,

Bu güzelim memlekette hürriyet….

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır