Gün FM’de yayınlanan Basın Odası yeni sezonun ilk programıyla yayınlandı. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu programa Gazeteciler Ahmet Tunca, Polat Yılmaz ve Ertuğrul Sevim yorumlarıyla katıldı. Basın Odası’nda Ticaret Odası, Ticaret Borsası ve Baro seçimleri konuşuldu.

STK’lar etkin değil

Sivil toplumun kamu ve özel sektörün dışında kalan; üçüncü sektör olarak tanımlandığını kaydeden Gazeteci İsmail Akar, “Sivil toplum kuruluşları, toplumda çok çeşitli konulardaki sorunları tespit ederler ve toplumsal fayda esasıyla çözüm önerileri geliştirerek bu doğrultuda faaliyet yürütür ve istihdama katkı sağlar.Ama ülke genelinde yeterince STK ların etkili olmadığını görüyorum.Bu bağlamda ülkemizde 120 bin dernek,6 bin vakıf,600 sendika 3 bin oda 53 bin kooperatif yer alıyor.ATSO da her 100 kişiye 2 temsilci düşüyor.Sanayide ihracat önemlidir ama Afyonkarahisar da hedefe ulaşılmadı.Geçen sene 381 milyon dolara yakın olan ihracat bu yılın 8 aylık rakamı 280 milyon dolar civarıdır’ dedi.

Akar 8 Ekim tarihinde ise Ticaret Borsası seçimleri olacağını belirterek, “Bu seçimlerde Ticaret Borsa Başkanı Mehmet Mühsürler ile Meclis Başkanı Fahrettin Zobalı aday olarak çıkıyor üyelerin karşısına.Baro seçimlerinde ise iki ayrı liste yarışıyor” diye konuştu.

“Her şey zıddıyla kaimdir”

Oda seçimlerinde gerginliğin olmasının normal olduğunu söyleyen Gazeteci Polat Yılmaz, “Gerginlik dinamizmdir. Her şey zıddıyla kaimdir. Gerginliği savaş haline götürmemek önemlidir. Birçok odanın varlıkları neye yaradı, yoklukları neye yarar diye sormak istiyorum. Yaptıkları bir iş yok. Herkes hizmetten bahsediyor. Bu hizmet lafı ayağa düştü. Bugün Ticaret Odası ne yapabilir? Afyon’da gücü nedir? Buralar prestij makamlarıdır. Dolayısıyla şu anki durumuyla bazı kişilere hizmet eden bir yapıdadır. Ben işlevsel olmasını isterim. Keşke bölgesel olsa. Keşke Ticaret Odası Afyon’a yatırımcı çekebilse. Bu konuma gelse” diye değerlendirmede bulundu.

“İşadamı bir seçime girmişse mutlaka kazanmalı”

İşadamlarının kazanma peşinde olduklarını belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Ben Bolvadin Ticaret Odası seçimlerinden geldim. Her gelene yemek ikram ediliyordu. İşadamı bir seçime girmişse mutlaka kazanmalı. Böyle düşünüyor. 3-4 dönemdir ülkemizde Ticaret Odası seçimlerinde kazanmak için her türlü şeyler denendi. Mesela Ankara Ticaret Odası seçimlerinde seçimleri kazanmak için o zamanki Büyükşehir Belediye Başkanının oğlu bir günde bir sürü sayıda şirket kurdu. Her şirket oy kullanabildiği için böyle bir yol denendi. Sonra bu konuya müdahale edildi ve yasaklar getirildi. Ticaret Odası seçimlerine meslek grupları müdahil olurlar. Bunların kuruluş amacı budur” dedi.

“Odalar aracı kurum olmanın ötesine geçemiyor”

12 Eylül darbesinden sonra sendika ve barolar dahil olmak üzere STK’ların etkisiz hale getirildiğini kaydeden Gazeteci Ahmet Tunca, “Bunlar konuşmaları gereken konularda bile konuşmak için imtina ediyorlar. Hükümetle aramız açılır diye muhalefet etmiyorlar. Ticaret ve Sanayi Odaları önemli bir görevi yerine getirmeye uğraşıyorlar ama aracı kurum olmanın ötesine geçemiyor. Bu tarz kurumlar özgür değiller. Afyon’da Ticaret ve Sanayi Odası herhangi bir hastane, kurum yaptırmış değil. Sadece bunlara aracılık yapıyor. Mesela Konya ve Eskişehir’deki organize sanayiler ile buradakiler mukayese bile edilemez” diye konuştu.

Basın Odası 23.yılında 955’nci programıyla dinleyicileriyle buluştu.