Sandıklı İlçesinde, muhasebe ofisimin olması sebebiyle mesai saatleri içinde her gün Afyonkarahisar-Sandıklı arasında yolculuk yapıyorum. Çoğu zaman kendi aracım yerine minibüsle gitmeyi tercih ediyorum. Benim dışımda bankalarda ve benzeri kurumlarda çalışan çoğunluğu kadın 15’e yakın kişi hergün yolculuk yapıyor. Hastalar biniyor minibüse hastane önünde iniyor. Muayene ve tedavi oluyor il merkezini görmeden indiği yerden tekrar […]
Sandıklı İlçesinde, muhasebe ofisimin olması sebebiyle mesai saatleri içinde her gün Afyonkarahisar-Sandıklı arasında yolculuk yapıyorum. Çoğu zaman kendi aracım yerine minibüsle gitmeyi tercih ediyorum. Benim dışımda bankalarda ve benzeri kurumlarda çalışan çoğunluğu kadın 15’e yakın kişi hergün yolculuk yapıyor.
Hastalar biniyor minibüse hastane önünde iniyor. Muayene ve tedavi oluyor il merkezini görmeden indiği yerden tekrar minibüse binerek Sandıklı’ya geri dönüyor.
Biz Sandıklı yolcuları Maliye Kavşağı’ndan biniyor ve aynı yerde iniyoruz. Minibüsün başlangıç ve bitiş yeri otogar.
İl Merkezine geliş gidişlerimiz yine şehir içi dolmuş ve özel halk otobüsleriyle oluyor.
Diğer ilçeler ve beldelerin araçları ise köy garajında başlayıp, köy garajında bitiyor. Hafta içi Afyonkarahisar Belediye Meclisi’nin kent trafiğini rahatlatmak adına aldığı karar doğrultusunda ilçe ve köy minibüslerinin şehir merkezine girişi yasaklandı.
ÇOBAN ŞEHİR İÇİ TRAFİĞİ RAHATLADI DİYOR
Önce yaşananları kısaca özetleyelim. Bazı minibüsçüler eylem yaptı. Bazıları ise 3 gün yolcu taşımama kararı aldı. Böylece göreve yeni başlayan Vali Hakan Yusuf Güner ve Emniyet Müdürü İbrahim Özel’in önüne nur topu gibi sorunlar yumağı sunuluverdi.
Belediye Başkanı Buhanettin Çoban uygulamanın arkasında olduğunu savundu ve ‘Kentte yaşamanın belli bedelli var. Bu uygulama sayesine şehir içi trafiği rahatladı’ mealinde açıklamalar yaptı. Çoban bu kararın üç yıl önce alındığını ve bugüne kadar da ertelendiğinin altını çizdi.
BİRLİKTİR MİNİBÜSÇÜLERE FIRÇA ATTI
İl Trafik Komisyonu Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Mahmut Emin Birliktir daha sert bir açıklama yaptı.Minibüsçülere, ‘Siz günde 20 bin şehir içi yolcusu taşıyorsunuz. Hiçbir ödeme yapmadan haksız kazanç elde ediyorsunuz. Şehir içi minibüsler güzergahları için kira ödüyor. Siz ne ödüyorsunuz?’ diyerek ilçe belde ve kasaba minibüsçülerine fırça attı.
Bir başka yetkili çıktı ‘Bir şirket kurar 200-300 araç alır tüm ilçelere mevcut güzergahları kullanarak yolcuları biz taşırız.’
KENTLEŞME YASAKLARLA DEĞİL BİLİNÇLE OLUR
Doğrudur kentte yaşamanın mutlaka bir bedeli vardır. Kentleşme olurken yasaklar yerine kent bilincinin oluşması ile sağlanıyor. Burada dikkate alınacak konu hakkaniyet ve ilin menfaatleridir.
Bu uygulamanın gerekçelerine baktığımızda iki konu dikkat çekiyor.
Köy, kasaba ve ilçe minibüsleri şehir içi yolcu alıyor. Bu rakamın da 20 bin kişi olduğu ifade ediliyor. Yani özel halk otobüsleri ve dolmuşlar gelir kaybına uğruyor.
Bunun önlemi sıkı bir trafik denetimi ile çözülür. ‘Yasak Hemşerim’ en kolaycı yoldur.
YASAKLA BİR SONUCA ULAŞMAK ANLAMSIZ
Mesela en büyük trafik sorunu yaşanan İstanbul’da Trafik Komisyonu bir karar alsa ‘Gündüzleri özel araçlar İstanbul’a giremez. Yasaktır’ dese, İstanbul trafiği mutlaka rahatlar. Ama böyle bir karar alınamaz. Daha önce de trafiğe çıkacak araçların plakalarının tek mi, çift mi oluşuna göre karar alınmaya çalışıldı. Geri adım atılmıştı.
Yöneticilerin yolları kapatması ile trafiği rahatlama mantığını anlamak mümkün değil.
Çok bildik bir söz vardır ya ‘Şu okullar olmazsa Milli Eğitimi fevkalede idare ederim’ misali şu araçlar olmazsa bu trafik çok rahatlar gibi…
20 BİN YOLCUYU OTOGARA NASIL TAŞIYACAKSINIZ?
Gelelim şehir içi trafiğinin rahatlaması konusuna; Bu bahsedilen eğer doğru ise 20 bin yolcu paraşütle mi otogara gidecek.Hayır.
Nasıl gidecek o yolcu otogara; Özel araç, dolmuş ya da özel halk otobüsleriyle. Öyleyse o yollarda özel araç yükü daha çok artıracak. Dolmuş ve özel halk otobüsleri ise arz talep dengesinden dolayı ek seferler koyarak o yolları yine dolduracak.
Yani demem o ki; minibüslerde boşalan alan özel halk otobüsleri, dolmuş ve özel araçlarla dolacak. 20 bin yolcuyu baz alırsak bir kişi bin 500 liradan, günlük 30 bin aylık 1 milyon(eski değer ile trilyon) yıllık 12 milyon. Büyük para.Büyük bir Pazar.
BÜTÇELERE EK YÜK BİNECEK
Sözde minibüsçüye giden para artık özel halk otobüsleri ve dolmuşçuya gidecek.
Ayrıca trafikte çoğalan özel araçların yakıt giderlerini de göz ardı etmemek lazım.
Ben Özdilek’ten minibüse binmek ve inmek yerine kendi aracımla yolculuk yapacağım artık. Bireysel bütçeme günde 40, ayda bin, yılda ise 12 bin lira zarar verecek.
Bu arada şu anda yolların boş görüntüsü suni bir görüntüdür.
Minibüsler sefer yapmayınca ilçe köy ve beldede yaşayan insanlar il merkezine gelmemiş veya gelememiştir.
YASAKLARDAN ESNAFLAR DA ETKİLENİYOR
Perşembe akşam saatleri Afyon’dayım. Berberler Çarşısındaki Ahmet’e tıraş oluyorum. ‘Abi bugün işler bıçak gibi kesildi. Sabah 08.00 den 14.00 kadar üç kişi tıraş ettik. Köylü Afyon’a gelmemiş.’
Hemen yanındaki Ayakkabı boyacısı Mehmet, ‘Bizim işimiz köylü ile. Günde 20 ayakkabı boyarsak 15 i köylüdür.’
Bitmedi. İmaret Karşısındaki Kıraathane 93’ün sahibi Fehmi Komutan, ‘Akşam olmuş 8 hasılatı göstersem gülersin. Böyle bir şey olur mu Canım Ağabeyim. Önümüz Ramazan. Hayırlısı bakalım.’
EKONOMİYE KÖYLÜ CAN SUYU VERİR
Sonuçta: Köy, belde ve ilçelerden gelenler il ekonomisine büyük katkı sağlıyor.
Ne demişti Ulu Önder Atatürk: ‘Köylü milletin efendisidir! ‘Gerçekten zor ve kıt imkanlara rağmen üreten ve yetiştiren köylü ekonominin can suyudur.
Beldeleri elinden alınan ve köye dönüşen yerlerden il merkezine giriş konusunda zorluk çıkarılması karşısında buralarda yaşayanlar kendilerine reva görülen bu davranışı artık gözden geçirmesi zamanı gelmiştir.
CHP SES VER ?
Bir sözümüzde CHP’ye. Olur olmaz konuda suya tirit açıklama yapan CHP’liler, AKP ve MHP’li meclis üyelerinin Belediye Meclisinde aldıkları bu karara neden sessiz kalırlar?
Siyaset halkın sorunlarına, dertlerine sahip çıkmak ve iyi -kötü gününde yanında olmayı gerektirir.
Afyon’un tamamını kapsayan böylesine önemli bir konuda sağır sultan olmak sanırım Afyon CHP’ye özgü bir tutumdur.
Zaten diyeceksiniz ki onlar birbirleri ile uğraşmaktan gözleri sağı solu görmüyor ki.
Ne diyelim bu söz de doğru.