passo
Yerel Basın Can Çekişiyor

Yerel Basın Can Çekişiyor

Orhan Veli Kanık şiirinde su dizeleri yazdı seneler önce: Bedava yaşıyoruz, bedava;/ Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava;/ Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı,/ Sinemaların kapısı, Camekânlar bedava;/ Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;/ Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava;/ Bedava yaşıyoruz, bedava Bu şiiri okuduğum yaşlarda havanın ve suyun bedava olduğunu sanıyordum. O tarihlerde […]

Orhan Veli Kanık şiirinde su dizeleri yazdı seneler önce:
Bedava yaşıyoruz, bedava;/ Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;/ Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,/ Sinemaların kapısı,
Camekânlar bedava;/ Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;/ Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;/ Bedava yaşıyoruz, bedava
Bu şiiri okuduğum yaşlarda havanın ve suyun bedava olduğunu sanıyordum.
O tarihlerde mahalle çeşmesi vardı. Bir bedel ödemeden su ihtiyacını o mahalle çeşmesinden temin ederdik.

Havada suda bedava değil artık
Aradan seneler geçti evlere çeşmeler geldi ve suya para ödedik. Yetmedi KDV Atık su vergisi vb ödemeye devam ediyoruz. Daha sonra damacana su çıktı.Bir ay içinde iki kat zamlandı bedava dediğimiz su.
Nefes alıyorduk ya. Para ödemiyorduk bu aldığımız nefes için.
Havanın da bedava olmadığını zaman bize öğretti.
Yıl 1995 Sandıklı da Gün FM adı ile radyo kurduk. Bir yıl sonra Afyon da yeni bir radyo daha satın aldık. Aynı frekansı ve aynı adı verdik Afyondaki radyoya da.
Verici ve link sistemi ile yayın yaptığımızdan dolayı Telekomünikasyon Kurumuna hava bandı kullandığımızdan dolayı para ödüyoruz.
Havada bedava olmadı yani.

100 Liranın 30 lirası Vergiye gidiyor
Radyodan yola çıktık devam edelim. Böylece yerel basının sıkıntılarını da paylaşmış oluruz.
Basın her daim halkın gözü, kulağı sesi olmalıdır.
Şimdi öyle mi bir iki dışında maalesef öyle değil.
Çünkü özellikle ulusalda yazılı, görsel, işitsel ve internet medyası da artık sermayenin işi oldu. Basın özgürlüğü konusunu başka bir yazıda ele alalım.Şimdi yaşadığımız tablo şöyle:
Radyo TV ve internet medyasının tek geliri reklamdır.
100 TL alınan bir reklam yüzde 18 KDV ödersiniz. Yüzde 22 Kurumlar Vergisi. 30 lirası kasanıza girmeden vergiye gitti.
Kalan 70 lira ile RTÜK payı ödersiniz, personel maaşı, kira, RTÜK, Elektrik bedeli(Üç ayda yüzde 30 zam yedi) sigorta, vs giderleri ödemek zorundasınız.
Bu arada kullandığınız cihazın tamamı ithaldir. Geçen yıl 40 bin TL olan verici 70 bin lira oluverdi bu kriz döneminde. Bir mikrofon 300 TL den 500 TL’ye yükseldi.
Uydu yayını yapan televizyon kanallarının ayrıca uydu kira bedelleri var. İki ay önce 15-20 bin lira arasında aylık uydu bedeli ödeyen televizyon TÜRKSAT’a 70/80 bin TL aylık ödeme yapıyor. Çünkü dolar 3.75 TL den 6 liraya geldi.
Gelelim gazetelere.
Ulusal gazeteler belli grupların eline geçti. Onlar başka kaynaklardan kanal ve gazetelerini destek veriyor. Ancak yerel basın yerel gazeteler öyle değil.
Gazetecilik dışında başka geliri ve mesleği olmayan yerel basın şu günlerde zor günler yaşıyor.
Gazetelere baktığınızda sayfaların azaldığını görmekteyiz. Çünkü ithal olan kağıt, kalıp ve mürekkep ücreti ikiye katlandı. Yılbaşında alınan yüzde 20 resmi ilan farkı da bu zamlar karşısında eridi gitti. 8 sayfalık bir gazetenin bir aylık gideri 40/50 bin lira arasında değişmektedir.

Dinleyin izleyin okuyun
Yerel medyanın sorunları çığ gibi büyüyor. İnternet medyası konusunda elle tutulur bir çalışma ve uygulama henüz yok.
Böylesi bir ortamda yerel medya ayakta kalmak adına halkın ve siyasetçinin desteğine ihtiyacı var. Yerel seçimler geliyor. Kamuoyu ile buluşmak için adaylar yazılı görsel işitsel ve internet medyasına gelecek.
Ama medyanın reklam konusundaki en büyük rakibi açık hava ilanlarıdır.
İlimizde her boşlukta bir ilan var. Yakında otobüslere de bu ilanların olacağı bilgisi geldi.
Olmaz.
Bu açık hava ilanlarına çeki düzen verilmesi lazım artık.
Her köşe başında ve araçta reklam olamaz. Açık hava reklamları belediye ve diğer kurumlarca zapturapt altına alınmalıdır. Lazım olduğunda sizlerin sesini açık hava ilanları değil her türlü denetime tabi olan radyo, TV ve haber siteleri ile gazeteler duyuruyor bu unutulmasın.
Halkın da bu konuda üzerine görev düşüyor. Az okuyan bir toplumuz tamam.
Ama günlük aldığımız ulusal gazetenin yanına mutlaka yerel bir gazeteye abone olun.
Okuyun ve okutun.
İlimizde yayın yapan tüm yazılı, görsel, işitsel ve internet medyasına sahip çıkın.
Dinleyin. Dinletin.
İzleyin İzletin.

Ses verin
Devletin de yerel basını teşvik etmesi lazım.
Mesela yüzde 18 olan KDV yüzde 8’e düşmeli
Frekans ve uydu kirası dolar yerine TL üzerinden hesaplanmalı.
SGK da yerel basın çalışanları için özel teşvik uygulanmalı.
Cihaz ve alet alımlarında KOBİ den destek sağlanmalı.
Yerel basın gider kalemlerinden oluşan mal ve hizmet alımlarında yüzde 50 indirim sağlanmalı (Elektrik, kağıt bedelleri gibi)
Bu konuda basın örgütlerine hem yerelde hem genelde önemli görevler düşüyor.
İlimizde Gazeteciler Cemiyeti ve Gazeteciler Derneği kapandı ve Afyonkarahisar Basın Yayın Derneği kuruldu.
İşte bu derneğin bu konuları dillendirmesi ve anlatması lazım.
Açık hava ilanlarının önüne geçmek için yerel yöneticilere sorunları aktarması lazım.
Unutulmasın ki geliri artıkça yerel basın daha kaliteli ve daha güçlü olur.
Unutulmasın ki basın her şeye rağmen halkın müşterek sesidir.
Mutlu ve aydınlık yarınlara…

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Yorumlara Kapalıdır