İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında yaşanan yapay kriz konusuyla ilgili “Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz ‘Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi’ adı altındaki keyfî ve kural tanımaz sistemsizliktir. Dolayısıyla, ülkemizi içinde bulunduğu kutuplaşmalar ve ekonomik krizden çıkartacak, böylesine kaotik ortamların bir daha yaşanmasının önüne geçecek tek sistem güçlendirilmiş parlamenter sistemdir” dedi.

Gözden kaçırmayın

TasarrufTasarruf

TBMM Genel Kurulunda görüşülen 8. Yargı Paketiyle ilgili İYİ Parti Gurubu adına söz alan Milletvekili Olgun, torba yasanın alelacele meclise gelmesinin tek sebebinin bir televizyon kanalında konuşan Adalet Bakanının olduğunu belirterek meclisin başına bela ettiğinin altını çizdi.

 

MAHKEMELERİN “TERÖRİSTLİK”LE İTHAM ETMESİNE ŞAHİT OLDUK

 

İktidar partisi ve ortağının önce kriz yaratıp sonra bu krizi fırsata çevirme çabasına girdiğine işaret eden Milletvekili Hakan Şeref Olgun şunları söyledi;

“Yakın zaman önce, aslında farklı alanlarda görev yapan iki üst düzey mahkeme olarak Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın birbirlerinin görev alanlarına nasıl kolaylıkla tecavüz edebildiğine, en alt düzeydeki yargı organı mahkememin en üst düzeydeki mahkemenin kararına uymayacağını nasıl kolaylıkla açıklayabildiğine, cumhuriyetin ve Anayasa’nın koruyucusu, Türkiye'nin en büyük başsavcısı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bu konuda nasıl dilsiz bir hâle geldiğini, ülkede yürütme erkini temsil eden Cumhurbaşkanının üst düzey mahkemenin kararına uymayacağını, saygı da duymayacağını ilan etmesine, bilahare de mahkemeler arasında hakemlik yapacağını ifade etmesine, Cumhur İttifakı ortağının da Anayasa Mahkemesi gibi bir mahkemeyi ve üyelerine ‘teröristlik’le itham etmesine şahit olduk. İktidar son zamanlarda krizi fırsata çevirme adına âdeta fırsatı ganimet bilip yeni Anayasa’nın ne kadar gerekli olduğunun altını çizmeye başladı.”

 

BÖYLE BİR ORTAMDA NASIL YATIRIM YAPILIR?

 

Üst düzey mahkeme üyelerinin teröristlikle suçlanabildiği, hukuk güvenliği olmayan bir ülkede nasıl yatırım sağlanacağını dile getiren Milletvekili Olgun, “Yatırım yapacak insanlara sorun, herkesin bir hukuk talebi var, herkesin elindeki hakların yitirilmemesi talebi var. Ekonomik refah ve bunun topluma yayılması doğrultusunda hukuk ve ekonominin birbirlerini tamamlamaları esastır. Ekonomik sistemin sağlıklı işleyebilmesi, ihtiyaçların karşılanmasını olduğu kadar etkin bir hukuk sisteminin varlığına da bağlıdır. Ülkemiz cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Hukukun üstünlüğüne dair ölçekler geliştiren ve itibar edilen endekslere bakıldığında Türkiye ciddi bir gerileme yaşamaktadır. Hukuk devletindeki gerileme ile ekonomik göstergelerdeki gerileme yatırımların azalması, işsizliğin artması, eğitimden sağlığa, tarımdan ulaştırmaya tüm kamu hizmetlerinin niteliğinin ve kalitesinin zayıflaması arasında doğrudan bir bağ olduğu açıktır. Sonuçta, öngörülebilir, şeffaf, kaliteli ve etkin çalışan bir yargı sistemi ekonomik faaliyetlerin en önemli güvencesini oluşturmaktadır” diye konuştu.

 

BİRAN ÖNCE PARLAMENTER SİSTEME GEÇİLMELİDİR

 

Ülkede yaşanan her alandaki krizden kurtulmanın tek yolunun, keyfi ve kural tanımaz sistem olan ‘cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ olduğunu ifade eden Milletvekili Hakan Şeref Olgun, biran önce parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

İktidar partisi üyelerinin dillendirmeseler de onların da aslında parlamenter sistemi istediklerini belirten İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun sözlerin şöyle tamamladı;
“Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artarak etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Eğitimden sağlığa, ekonomiden adalete, özgürlükten güvenliğe, akla gelen her alanda yaşanan çok yönlü kriz hâli vatandaşların sadece gündelik hayatlarını olumsuz etkilemekle kalmamakta, geleceğe yönelik umutlarını da yok etmektedir. Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi” adı altındaki keyfî ve kural tanımaz sistemsizliktir. Dolayısıyla, ülkemizi içinde bulunduğu kutuplaşmalar ve ekonomik krizden çıkartacak, böylesine kaotik ortamların bir daha yaşanmasının önüne geçecek tek sistem güçlendirilmiş parlamenter sistemdir. Her ne kadar AK Parti iktidarı ve Sayın Cumhurbaşkanı, parlamenter sistem karşıtı gibi görünse de eğer siyasette partisinin ve kendisinin ömrünü uzatmak istiyorsa bu başkanlık sisteminden bir an önce kurtulması lazım. Başkanlık sistemi Türkiye'ye çok büyük bir kötülük yapıyor ama inanıyorum ki dillendirmeseler de parlamenter sisteme geçişi kendileri de istemektedirler. Hukukta adaletin tesisi, devlette, şeffaf, denetlenebilir ve verimlilik odaklı bir kamu yönetimi anlayışı gerek ekonomide refahın gerekse toplumda huzurun sağlanmasındaki olmazsa olmaz bir unsurdur. Devlet hukukunun güçlü olduğu ve adaletin her zaman sağlandığı bir ülkede ekonomi de toplum sağlığı da iyi ve güçlü olacaktır.”