Gözden kaçırmayın

Kadın bir eliyle beşiğini, bir eliyle dünyayı sallarKadın bir eliyle beşiğini, bir eliyle dünyayı sallar

Yıllar önce bir film izlemiştim. Uçurtmayı vurmasınlar filmi. Bu film Kadınlar hapishanesindeki bir mahkûmun oğlu olan Barış adındaki çocuğun ,annesinin cezası sebebiyle hapishanede yaşamasını anlatır. Barış Henüz algılayamadığı garip bir dünyanın içinde, her yanı soğuk ve sağır duvarlarla çevrili bir hapishane avlusunda gökyüzünü ve özgürlük uçurtmalarını gözlemektedir.

Afyonkarahisar da önemli bir adım atıldı geçen hafta. Afyonkarahisar Kampüs Açık Ceza İnfaz Kurumu içerisinde inşa edilecek kreş ve anaokulunun temel atma töreni gerçekleştirildi.

Bu gelişmeyi görünce Barış ve bu film çağrışım yaptı.

Temel atmada Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak ve Yarım Elma Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Erol Öztürk kreş ve anaokulunu anlattı konuşmalarında.

Vali Yiğitbaşı, "Bazı çocuklarımız, bazı evlatlarımız bazen kendileri dışında olan kişisel hikayeler nedeniyle hayata biraz dezavantajlı başlayabiliyorlar. İşte devletimiz ve devletimizin bütün ilgili kurumları devreye giriyor’ cümlesi ile devletin şefkatine vurgu yapıyordu.

Ülkemizde ilk olan bu proje diğer illere de örnek olur.

Masum yavrularımız büyüklerinin cezalarına en azından ortam olarak ortak olmaz ve yaraları hep birlikte sarılır.Dezavantajlı bireyler olmasından kısmen de olsa kurtulur.

 

  Cuma hutbesi

Cuma namazını Afyon Yeşil Camii de eda ettik. Her cuma olduğu gibi Cuma Hutbesini dikkatli dinledim.

Cuma hutbesinde denildi ki :Aralarında dinen evlenme engeli olmayan bir erkek ve bir kadının baş başa kalması ya da ev arkadaşlığı adı altında bir arada bulunması haramdır.

‘Flört, dost hayatı, arkadaşlık, kaçamak, aldatma’ gibi kavramlarla bu büyük günah asla masum gösterilemez. ‘Gönül ilişkisi, yasak aşk, gençlik hevesi, düzeyli birliktelik’ gibi sözlerle zinayı meşrulaştırmak, harama giden yola kapı aralamaktır.‘Çapkınlık’ denilerek övünülen şey, esasında bir zinakârlıktır,

Gençler ;  

Flört yok, .arkadaşlık yok gönül ilişkisi yok hatta aynı yerde birlikte yan yana veya karşı karşıya oturmakta yok.

Bunları yaparsanız bunun adı zinakarlıktır.

Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığınca yazılan ve Cuma günü tüm camilerde okutulan hutbede bunlar söyleniyor ki Diyanet İşleri Başkanlığının 2025 bütçesi 130,1 milyar lira.  Ve bunun 110 milyarı aşan kısmı personel maaşları.

Bu bütçe ile ülkemizdeki diyanet bütçesi tam 6 bakanlığın bütçesinden daha fazla bütçeye sahip bir kurum.

Fazla söze gerek yok. Yüce dinimiz adı altında böylesi fetvalar ile sözüm ona gençlere yol gösteriliyor

 

 

 

 

     11 Yılda 4 saldırı

CHP Liderlerine saldırılar kanıksanmaya başlandı artık. İlk Genel Başkan Atatürk’e yapılan sayısız suikast girişimleri sonrası 2. Genel Başkan İsmet İnönü ye yapılan saldırılar aklımızda ama son 11 yılda 4 kez CHP Genel Başkanlarına saldırı olduğunu görmekteyiz.

 8 Nisan 2014'te Grup toplantı salonuna girerken  bir kişi Kılıçdaroğlu na yumruk attı.

25 Ağustos 2016'da Artvin'in Şavşat ilçesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyunun geçiş güzergahında çatışma çıktı. Güvenlik güçlerine PKK'lı teröristler ateş açtı.. Jandarma Er Fatih Çaybaşı Şehit oldu. İki askerimiz yaralandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'nın Çubuk ilçesinde şehit sözleşmeli piyade er Yener Kırıkcı'nın cenaze namazı sonrası Osman Sarıgün isimli at hırsızı Kılıçdaroğlu'na yumruk attı. Saldırıyı yapan adli kontrol şartıyla serbest kaldı.

Bu kez CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen anma töreninin ardından Selçuk Tengioğlu (66) yumruklu saldırıda bulundu.

Osmanlı torunuyuz’ diyen kendi iki çocuğunu öldüren ve 5 yıl önce cezaevinden çıkan meczup diyor ki ‘Bana yemek kartı vermediler ve gençleri sokağa çağırdı Özel o yüzden kızgındım ve karşımda görünce vurdum’

Ey utanmaz katil seni yemek kartına muhtaç eden düzene sesini çıkarma ama bunu eleştiren partinin liderine tokat at.özrü kabahatinden büyük işte….

Aylardır yazıyorum. Siyasette kirli dil son bulmalı. İnsanları hedef göstermek,

Ötekileştirmek toplumu germek Bu gerginlikten oy devşirmeye çalışmak yanlıştır.

 

Hakan Şeref Olgun açık ve net olmalı

Hafta sonu ilimizde de gerginliğe yol açacak ifadeler gündeme geliyordu.

10 kişilik danışman ekibi ile çalıştığını belirten İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun internet sitesine konuştu.

Dedi ki  ‘ AK Parti çok kan kaybetti. Kamuoyunda da algısı da düşüyor. Bu algıyı düzeltmek ya da güçlendirmek istiyorlar. İşte basın mensubu iktidara aykırı yazmasın, belediye başkanı konuşmasın… Siyasetçi konuşmasın… Bunları nasıl tespit ederiz derdindeler. Siyasi partilerin görevi ne? Siyaset yapmak. Devletin memurunun görevi ne? Devleti yönetmek. Bir siyasi partinin yöneticisi gibi davranmamak.

Vekil Olgun saldım çayıra mevlam kayıra misali devam ediyor Duyumlarımı söylüyorum. Kim, kime nasıl demeç veriyor, bir gazeteci yazı yazarsa yandaş gazeteciye buna nasıl cevap verdirelim gibi şeyler var.

Bu örtülü konuşmaya bakıp açık ve net sorularımızı biz soralım.

Konuşan siyasetçiyi muhalefet yapan gazeteciyi fişleyen kim veya kimler?

Bir siyasi parti yöneticisi gibi davranan devlet memuru kim veya kimler ?

Bir partinin Genel Başkan Yardımcısı koltuğunda oturan Hakan Şeref Olgun şimdi elinde somut delil ve belgeleri ortaya koymalı.

Hukukçu olan Milletvekili Olgun’a son zamanlarda moda olan gizli tanıkları mı var ki böylesine isnatları iddia diye sıralıyor. Herkesi zan altında bırakıyor.

Bekleyip görelim…

Mutlu ve aydınlık yarınlara….

İsmail AKAR