Gözden kaçırmayın

Cuma sabahı İsrail’in İran’a saldırı haberleri ile uyandık.
Şu ana kadar ise İran, İsrail’e misilleme yapıyor. İsrail saldırılarına devam ediyor.
Peki neden?
Emperyal paylaşım ve BOP projesini kenara atıp İsrail diyor ki,
“Sen yarın nükleer silah sahibi olacaksın, onunla da beni vuracaksın, en iyisi ben seni şimdiden vurayım.”
İran’da ‘karşılığını görürsün’ diyor. Ama İran bence çaresiz.
Silah para demek para ekonomiyi bitirir
İsrail ilk başlarda yaptığı Hamas’la savaş özellikle ilk evrelerinde çok pahalıydı. Hamas’ın birkaç yüz dolara mal ettiği ‘füze’lerini havada yakalamak için yüz binlerce dolarlık savunma füzeleri kullandı.
Hamas bunlardan binlercesini attı ve İsrail halkı o füzeleri havada avlamanın bedelini enflasyon olarak halkın sırtına bindirecek.
Burada Türkiye ve diğer ülkelerin bakışına bakalım.
Devletimiz Hükümet Sözcüsü Ömer Çelik aracılığı ile ilk gün şu açıklamayı yaptı ‘Cumhurbaşkanımızın Netanyahu hükümetinin soykırımcı eylemlerinin sonuçları konusundaki uyarılarına tüm dünya dikkat kesilmelidir. Gazze konusunda İsrail'in soykırımcı faaliyetlerine karşı uluslararası baskı artmışken İsrail, bir kere daha gözleri soykırımcı eylemlerinden uzaklaştırmak için yeni bir saldırı başlattı. ABD ile İran arasındaki müzakereler sürerken İsrail'in bu saldırıyı yapması, İsrail'in tüm diplomatik çabalara düşmanca davrandığını bir kere daha gösterdi. İsrail saldırganlığı tüm dünya için tehdittir. Buna karşı tüm dünya ortak somut tedbirler almalıdır.'
Diğer ülkelerin yaptığı resmi açıklamalar şöyle:
İran’a yapılan saldırıya tepki gösteren ve kınayan ülkeler:
Rusya, Çin ,Irak,Malezya,Pakistan,Japonya,Umman Ürdün,Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan.
Orta yolu açıklama yapanlar ise:
Birleşmiş Miletler, NATO, Avrupa Birliği,Avusturya,Yeni Zelenda, Lübnan
İsrail’e destek olanlar:
Fransa İngiltere, Belçika, İtalya,Almanya ve büyük ağabey Amerika.
Senelerdir Gazze de insanlık dramı yaşatan İsrail’e sessiz kalan batı ve Avrupa ülkeleri bu konuda da İsrail’in sırtını sıvazlamaya devam ediyor.
Bu savaşın uzunca süreceği öngörülüyor.
Bu süreçte alana Rusya Çin bir tarafta Avrupa ülkeleri ABD ve özelikle İngiltere nin İsrail saflarında olması kaçınılmaz.Sonuçta silah ve mühimmat satacaklar…
İran Kağıttan Kaplan
Silah ve mühimmat karşılaşmasına girmeden görülen bir gerçeği yazalım.
İran’ın bir hava savunma sistemi yok. Bunu İsrail daha önce yok etmişti bu yüzden de şimdi İsrail uçakları İran içlerine kadar girip çıkabiliyor rahatça.
Peki Neden?
Aslında tüm ülkelerin özelikle Türkiye’nin ders alması gereken bir yarım asır yaşadı İran.
1979’da sözde devrim yaşandı İran’da.
Devrim sonrasında denildi ki, Amerika büyük ve İsrail küçük şeytan.
İç politika dahil her şey İran’da 46 yıldır bu iki dış düşmanla mücadeleyle geçti.
İran halkı yıllar geçtikçe fakirleşti.
‘Önce kendimizi savunabilmeliyiz, yoksa onlar saldırır ve bizi yutar’ yalanı ile rejim devam etti.
Düşman gösterildi. Halk ise dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan İran da refahı arar halde.
Öylesine ki şimdilerde İran da ne yazık ki benzin kuyrukları var, elektrik verilemediği için okullar tatil.
Rejim muazzam bir algı daha yarattı fakir İran halkına
‘Acayip silahlarımız var, üstümüze gelirlerse onlara cehennemi yaşatırız
İran dehşet içinde fark etti ki 46 yıldır kurdukları polis devleti aslında delik deşik. İsrail, İran’ın içine koca koca silahlar sokmuş, onlarla vurdu.
Bu onur kırıcı duruma İran hemen cevap vermek istedi.
Yine yüzlerce füze yolladı, bu kez biraz daha başarılıydı. Birkaç füze İsrail savunmasını geçti, hatta biri bir askeri hedefin yakınına isabet etti.
İsrail’in buna cevabı çok ağır oldu. 200 savaş uçağı ve bine yakın jet motorlu dronla gittiler, İran’ın hava savunma sistemini neredeyse tamamen yok ettiler.
Burada verilen mesaj açık.
Evinin çatısı bile yok
İran dersini aldı, o saldırıya cevap vermediği gibi önce Lübnan’da Hizbullah’ı ardından Suriye’de Esad’ı ortada bıraktı, evine geri döndü.
Şimdi İsrail işte o çatısı olmayan evi bir daha vurmaya başladı.
İran’ın yapabileceği hiçbir şey yok.
Karşı saldırıları da işe yaramıyor, Dermanı kalmamış.
Humeyni Rejimi
İran’ı daha iyi anlamak adına rejim meselesini açalım
1979 senesinde Şah devrildi ve Humeyni geldi İran’ın başına…
İki farklı yapı var İran da.
Otuz yıldır Dini Lider olan Hamenei, kendisine hizmet eden ve onu koruyan bir sistem inşa etti ve İran'ın başlıca kurumlarına çok sayıda sadık adam yerleştirdi.
Mesud Pezeşkiyan ise geçen sene yapılan seçimde oyların %53,6'sını alarak İran'ın 9. Cumhurbaşkanı oldu.
Hem Cumhurbaşkanı var.
Hem dini lider var İran da.Onlarında ayrı ayrı ekipleri.
Ordular bile ayrı. İran ordusunda 523 bin aktif personeli bulunuyor.
Bunların 350 bini ordunun ana gövdesinde, 150 bini Devrim Muhafızları'nda, 20 bini ise Devrim Muhafızları'nın donanma birliklerinden oluşuyor.
Böyle olunca da mevcut rejim yüzünden fakir halkı algı ile kandıran yöneticiler sayesinde
kendi üst düzey askerlerini ve Genel Kurmay Başkanını koruyamayan bir ülke haline dönüştü İran İslam Cumhuriyeti….
Biz tekrar savaş ve saldırıya dönelim
Bundan sora ne olur ?
Tarihsel sürece iyi bakmak iyi anlamak lazım.
Irak,Suriye ve diğer Orta Doğu ülkelerinde ne oldu ise yarın da o olacak İran da..
Rejim kendini kurtarmak için hemen oturup ABD ile nükleer anlaşma yapar.
Ama İran’da mevcut rejim kısa zamanda çöker.
Ülkemiz açışından beklentim ise bu süreçte İran sermayesinin bir kısmı ülkemize gelir.
Para sahibi ve sermaye kuş gibi ürkek ve kırılgandır. Kargaşa sevmez…
Sonuçta eli kanlı emperyalist güçler çeşitli bahane ve gerekçelerle masum ve mazlum insanları katlediyor.
Sözüm ona gelişmiş ülkelerde bu savaşı izliyor bu savaştan bana ne düşer diye ellerini ovuşturuyor.
Unutmayın ki
Dünyanın hiçbir yerinde iyi savaş ve kötü barış yoktur…
Mutlu ve aydınlık yarınlara……
İsmail AKAR