Günümüzde gerçek gündem ile yaratılmaya çalışan gündem arasında dağlar kadar fark var.

Gazete,T V ve dijital medyaya baktığımızda ‘zenginin malı züğürdün çenesini yorar’ misali ülkede yolsuzluk dolandırıcılık sahtekarlık yapanlar gündemin baş aktörü haline geliyor.

Geçen aylarda Engin ve Dilan Polat ların görgüsüzlüğün tavana vurduğu yaşamı sonrası tutuklanması ve bu günlerde ise bir banka müdürünün aç gözlü faiz beklentisi içinde olan ve tefecilere kurduğu tuzak gündemin başında yer alıyor.

 

Rantiyeci Tefeci Aç gözlüler

Aç gözlü rantiyeci diyorum çünkü dünyanın hiçbir yerinde bir koyup bir ay sonra 3 alacağı bir getiri yok.

 Olması mümkün değil.

Ama gözünüz daha fazla gelir diye büyükçe böylesi tuzaklara dümeniz mümkündür.

Şimdi hem Dilan veya benzeri dolandırıcılık olaylarında hem futbol kamuoyundaki dönen paraların kaynağı nedir?

Bu paraların gerçek sahipleri kimlerdir?

Bu paralar bu yol ve yöntemle nasıl aklanıyor?

Dolayısıyla yerel seçim ortamına girdiğimiz günlerde açlık yoksullu işsizlik enflasyon gibi günlük hayatı bire bir ilgilendiren konular perde arkasına saklanmaya çalışılıyor.

Sistem sermaye yanlısı olunca.çalışan ve emekçiler her geçen gün ezilmeye devam ediyor.

Bakın çalışmayan emekliye 5 bin liralık 100. Yıl yardımı çalışan emekliler tarafından yoğun tepki görünce iktidar Aralık ayı içinde çalışan emekliye de 5 bin lira vereceği yasal düzenleme hazırlıklarına başladı.

Yani Nasrettin Hoca’nın meşhur eşeği kaybedip üzdükten sonra tekrar bulup sevinmesi misali önce sizlere yok deyip üzdüğü emekliye sonrasında vererek ağzına bir parmak bal çalmak istedi.

   Kadınların yarısı gençlerin 1/3 işsiz

  Aslında gündem emekli ve emekçilerin enflasyon altında ezilmesidir.

İşsizliğin artması ve her geçen gün genç ve kadın istihdamın azalmasıdır.

Kasım ayında yapılan bir araştırmanın verilerini paylaşayım;

Kayıtlı Tam Zamanlı İstihdam (KATİ) sadece 22,4 milyon!

Çalışma çağındaki 65,4 milyon kişinin sadece 22,4 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı işlerde çalışıyor

2023 3. çeyreğinde geniş tanımlı işsiz sayısı 8,6 milyon

Her 100 kadından sadece 19’u kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda

Gerçek genç işsizliği yüzde 32,7, genç kadın işsizliği ise yüzde 42,7

AKP gençlerde geniş tanımlı işsizliği 6 puan artırdı

 

Açlık sınırı 13 milyon

Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) Ekim 2023 dönemi açlık ve yoksulluk sınırı raporunu 15 Kasım 2023 tarihinden yayımladı. Rapora göre,

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin maliyeti günlük 430 TL’yi geçti

Açlık sınırı 13 bin TL’ye yaklaştı

Günlük harcamalarda Ekim 2023’de en yüksek maliyet grubunu süt ve süt ürünleri grubu 138,52 TL harcama gereksinimi ile oluşturmaktadır.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 88.77 TL’dir. Sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarı ise 88.02 TL’ye ulaştı.

Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 33.38 TL’dir.

Katı yağ ve sıvı yağ ise 24.87 TL’lik masraf yapılması gereken ürün grubudur.

Yumurta için 9.94, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 11.91 TL harcama yapılması gerekmektedir.

Rakamları artırmak ve uzatmak mümkün Sadece gıda için 13 bin lira harcama yapılması gerekiyor.

Peki asgari ücret bugün için ne kadar?

11 bin 500 civarı.

Emekli maaşı 7 bin 500 lira.

Türkiye de 13 milyon 100 bin emekli bulunuyor.

Bir evde 4 kişilik bir aile hesabı yaparsak ve aynı evde bazen iki emekli olduğunu da hesaplarsak yaklaşık 20 milyonluk bir hedef kitle var.

 

 Kara para cenneti

Şimdi yılbaşından itibaren hem emekli hem çalışanlara zam yapılacağı bekleniyor.

TUİK rakamlarına göre enflasyon artışı baz olarak yapılacak bu zam daha eline geçmeden bu ürünlere yapılacak zamlar yüzünden uçup gideceği de aşikar.

Sonuçta çalışan ve emekliye baktığımızda bu ülkenin çok büyük bir çoğunluğu gıda ihtiyaçları dahi karşılayamaz durumda.

Ülke kara para ve kayıt dışı paranın meskeni haline gelmiş.

Bir tarafta yoksullukla mücadele eden milyonlar.

 Diğer tarafta kara para ve kayı dışı paranın bulunmayan gerçek sahipleri, onların paravanı olan medyatik bir avuç insan ve paradan para kazanmayı meslek haline getirmiş beş kuruş vergi dahi ödemeyenler.

Şimdi sosyal devlet nedir ona bakalım?

Türkiye Cumhuriyeti, Anayasamıza göre, bir 'sosyal devlettir. Sosyal devlet, genellikle, vatandaşların refah durumlarıyla ilgili olan, onlara asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla görevli devlet olarak tanımlanır.

Sosyal devlette halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartları sunulur. Sosyal devletin önceliklerinden birisi de vatandaşların sorumluluk üstlenmeleri için olanaklar sağlamasıdır.

Şimdi yorum sizin

Biz sosyal devlet miyiz?